Remzi Akbaş'ın "Basına önem veriliyor mu?" başlıklı köşe yazısı
Arada bir mola versem de Zonguldak ve Karasu olmak üzere yaklaşık 41 yıldır basının içinde biri olarak hizmet verdim, veriyorum.
"GAZETECİ" dediğimizde bir kamu hizmeti gören bireyler olduğu bilinmelidir.
Ancak eline her fotoğraf makinesi veya kamera alan şimdilerde akıllı telefonlarla resim çeken (toplumda söylenen adıyla) "GAZETECİ" değildir. Toplumsal sorunların duyurulmasında ilgili kurumla arasında köprü görevini yaparken o mesleğin sorumluluğunu bilerek davranandır GAZETECİ!
Bunu neden söylüyorum? Çünkü mesleğin içinde yer alan kimileri bunu kendi EGO'larını tatmin etmek, ÇIKAR ilişkileri kurmak ve REKLAM aracı olarak kullandığını düşünüyor, görüyorum.
Yerel basının ekonomik şartları zor olabilir. Ancak bu mesleğin ETİK DEĞERLERİNİ korunmak zorunluluğu vardır. KAMU HİZMETİ'ni sunan anlayış içinde yapılan bilgilendirmeler şahıslar veya kurumların etkisinde kalınarak yapılmamalıdır.
DEĞER ve İLKELER korunmak zorundadır. Kaldı ki, birinin yanlışı bu mesleğin itibarını değersiz kılar. Özellikle SOSYAL MEDYA KLAVYELİĞİ, alışkanlığı yazılı basında uygulanamaz. Gazeteye yazılan haberler, köşe yorumları bir DİSİPLİN çerçevesinde olmalıdır. SOSYAL MEDYA sitelerinde olduğu gibi silinir-değiştirilir veya hepten kaldırılamaz. YAZILDIĞI gibi kalır, yanlışlık olursa bir sonraki sayıda özürlü düzeltme yapılır.
Esasen yazılı basının artık son dönemlerine girildiği gerçeği ile karşı karşıyayız.
Teknoloji olanaklarının her bireyce kullanıldığı bir durumda maddi yönden gereksiz yükün altında ezilmektense teknolojiye uyumlu mesleki devamlılık sağlanmalıdır. Ancak bunun da bir CİDDİYET ve DİSİPLİN içinde yapılması halinde değer kazanır. Yoksa KLAVYE gazeteciliğinden bir farkı kalmaz. Görev ahlakından taviz vermeyen KALEMLERİN SUSTURULDUĞU çürük kalemlerin revaçta olduğu bir dönem yaşıyoruz.
BASININ toplum gözünde öneminin kalıp kalmadığına gelirsek; öyle sanıyorum ki bu siyasi düzende çok da önemsendiğini düşünmüyorum!
Her BİREY, GRUP veya KURUM kendi egoların tatmini doğrultusunda aldığı bilgiyle hoşnut oluyor ve ilgileniyor. Toplumsal donelerin etkileşiminden evrimleşmesine kadar geçen süreçte çok ilgili olmasa da bireylerin ilgi alanına giren konular üzerinde odaklanarak tepki gösteriyor. Oysa BÜTÜNSELLİK gerektiren konuların YAZILI ve GÖRSEL basın yoluyla duyurulmasında önemli yeri vardır. Basına İLGİSİZ kalınmanın önemlileri arasında yukarıda bahsettiğim ve örneğini verdiğim gerekçeler yer alır.
Aslında BASIN topluma yön veren dördüncü kuvvet olarak her zaman olacaktır. Aslolan PARAZİTLERİN ayıklanmasıdır! Yoksa hiçbir önemi yoktur!