Remzi Akbaş'ın "Hakkımı helal etmiyorum!" başlıklı köşe yazısı

Geçtiğimiz yıl yüzde 50 artırılarak 2 bin liradan 3 bin TL'ye çıkarılan Ramazan ve Kurban Bayramı emekli ikramiyeleri bu yıl yüzde 33 artışla 4 bin liraya çıkarıldı.

Nedendir ki, 16 milyon civarında kişiyi doğrudan etkileyecek bu artış oranı geçen yıla göre yüzde 17 daha düşük oldu. Oysa geçen yılın üzerinde bir artış oranı olması gerekirdi.

Esasen bu konuyu temelden çözecek bir kanunla tartışılır olmaktan çıkarmak gerekir. Çünkü her sene keyfiyete göre belirlendiği açıkça ortada...

Gerçekçi ve hakkaniyetli karar verilecekse "Emekli bayram ikramiyeleri 12 aylık ortalama enflasyon artışı baz alınarak ödenir" şeklinde olmalıdır. Ancak bunun öncesinde 2018 yılından itibaren kümülatif enflasyon artışı kayıplarının ilave edilmesi gerekiyor.

Bunu 2 hafta önceki yazımda hesaplayarak açıklamıştım.

Yeniden rakamlarla kafanızı yormak istemiyorum. Sadece şunu bilin yeter.

2018 yılında ödenen bayram ikramiyeleri bu yıla kadar enflasyon artışları kümülatif olarak hesap edildiğinde ödenmesi gereken miktar 8 bin 192 TL'dir.

Laik görünen miktar ne kadar?

4 bin lira.

Yani yüzde 50 kayıp var.

Bakınız; basit, anlaşılabilir bir enflasyon hesabı daha yaparak dikkatinize sunuyorum.

2024 yılı enflasyon yıllık yüzde 44,38 belirlendi. On iki aylık ortalama ise yüzde 58,51 olarak gerçekleşti.

Bu tespitler, enflasyon sepetinde bulunan maddelerin gerçeklerle uyuşmadığı gerekçesiyle mahkemeye verilmiş olan Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)'nun verileri.

Bağımsız Enflasyon Araştırma Gurubu (ENAG) verilerine göre değerlendirilse, bu oranlar ikiye katlanır.

Geçen yıl verilen 3 bin lirayı ister yüzde 44,38'le ister yüzde 58,51'le artırın, bakın bakalım ne kadar yapıyor? Hesabı hangisine göre yaparsanız yapın yüzde 33'lük artış 16 milyon civarında emeklinin hakkını yemektir.

Adil, hakkaniyetli olmak gerekiyorsa böyle olmalı. 

Soruyorum:

Bu artışın neresi adaletli?

Geçen yıl artırılan bin liranın enflasyon değeri bu yıl aynı olabilir mi?

Bu nasıl bir hesap?

Bu nasıl keyfiyettir?

Üstüne üstlük bu konuya ilişkin bir gazetecinin "4 bin liralık ikramiyeye bir ekleme yapacak mısınız?" sorusuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “3 bin liradan 4 bin liraya çıktı daha ne olsun? Sen beni dolduruşa getirmek mi istiyorsun?” yanıtı çok düşündürücüdür.

Ha! Şunu da ekleyeyim:

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bu konuyu başka bir perspektifle şöyle açıklıyor:

"Emekli bayram ikramiyesi 2018'de asgari ücretin yüzde 62'sine karşılık geliyordu. Bu oranın korunması için ikramiyenin 13 bin 793 TL olması lazım. İkramiye 2025'te 4 bin TL olunca asgari ücretin yüzde 18'ine geriledi."

Başka söze, belgeye gerek var mı?

O nedenle ben emekli biri olarak kendi adıma "HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!"