Hasan Kar'ın "Nerede o eski bayramlar" başlıklı köşe yazısı
Ramazan ayının son haftasındayız ve bayrama günler kaldı. Umarım bahar ile beraber gelen bu bayram ülkemizde ve dünyada sevinç, mutluluk, kardeşlik ve barış getirir. İyi günler, iyi haftalar.
Kıymetli okurlar; ‘Nerede o eski bayramlar’ diyeceğimiz o kadar çok değişen şeyler var ki nerden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Şimdi bayramlar daha minimal daha mikro daha küçük aile seviyesinde kutlanır oldu. 20 yıl önce veya daha geriye gittiğinizde büyük evlerinde aile hatta sülale orda buluşur, inanılmaz bir sayı kalabalığı yaşanır, bayram yemeği, tatlılar yenir kahveler içilir, gecenin ilerleyen saatine kadar sohbet, muhabbet bayramlaşma devam ederdi.
Bu bayramlaşma, gelecek nesillere aktarılacak, anlatılacak, miras olarak bırakılacak bir bayramlaşma. Ama olmadı! Günümüzde, bizim çocukluk yıllarındaki bayram ile bugün geçirdiğimiz bayramların çok alakası yok, üzülerek söylüyorum. Bayramım manevi iklimini elimizden geldiğince yaşayalım ve çocuklarımıza yaşatalım ve onlarda bizden aldığı mirası bir sonraki nesle ulaştırsınlar. Bazen elindeki kıymetli, kıymetsiz bir şeyi kaybedince değeri ortaya çıkıyor. 90’lı yıllarda cep telefonu yaygın kullanılmaya kademe kademe başlandı ve geldiğimiz noktada telefon artık birçok uygulama ile beraber kullanıma sunulmuş hale getirildi. Artık istediğin insana her an her zaman ulaşır olduk buda bazı gelenekleri ve görenekleri törpülemiş oldu. Yani bir bayram mesajı atıyorsun veya sosyal medyadan kutlama paylaşımı yapıyorsun konu kapanmış oluyor. Konu artık buraya geldi ama buradan nereye gider bilmiyorum.
Hadi gelin bu bayram bizden büyük olanları ziyaret edelim. İmkanı olmayan çocuklara kanat açalım, bayramlık kıyafet alalım ve herkes için güzel bir bayram olsun. Bu duygu ve düşünce ışığında kendinize iyi bakın, hoşça kalın.