Oğuzhan Kır'ın "Karadeniz’in ismi nereden geliyor?" başlıklı köşe yazısı

1777 yılında Trabzon’da Ermeni bir ailede dünyaya gelen Per Minas Bıjışkyan, Venedik’te Mekhitarist Manastırı’nda yüksek tahsilini tamamlayıp Rahip olduktan sonra 1817-1819 yılları arasında Karadeniz’i baştan başa gezerek Pontus Tarihi adlı kitabını yazmıştır. Bu eser, Karadeniz başta olmak üzere Türk tarih ve coğrafyasına dair önemli bir kaynak oluşturur.

Kendisini “Karadenizli” olarak tanımlayan Bıjışkyan, Karadeniz kıyılarına ilk yerleşenlerin Hz. Nuh’un oğlu Yafet’in torunları olan Argonotlar olduğunu ve Karadeniz’e “Askanaz (Aşkenaz)” ismini verdiklerini ifade eder. Binlerce yıl sonra Karadeniz’e gelen Greklerin; bu denize, yabancılara düşman manasına gelen “Öksinos” adını verdiğini ve daha yüzyıllar içinde bu ismin Pontus’a dönüştüğünü söyler. Kimri adlı bir kavmin, sevinç sembolü saydığı siyah rengini sevdiği için denize de “Kara” ismini verdiğini belirtir.

Bıjışkyan Kardeniz ile ilgili şu bilgileri vermiştir: Bütün dillerde bu denize “Kara” sıfatı verilmesinin sebebi, bazı kıyılarının siyah kumlu olması ve denizin şiddetli, korkunç, fırtınalı ve dalgalı olmasıdır. Çevresi dağlarla çevrili olan deniz, kuzey ve batı rüzgarlarının getirdiği korkunç bulutlarla kararmış halde kapkara görünür. Pontus Denizi’nin suları önceden daha yüksek seviyede olup, su zamanla çekilmiş ve hatta bir gün tamamen kuruyacaktır. Pontus’a büyük nehirler fazla su bıraktığı için suyu Akdeniz’den daha tatlı ve balıklar için faydalıdır.

Bitinyalı Tarihçi Flavius Arrianus (MS 86/89 – y. 146/160) Batum yakınlarındaki Farş (Poti)’de ineklerin denizden su içtiğini yazmıştır. Pontus Denizi eskiden çok daha derindi. Nehirlerin getirdiği kum ve taşlar denizi taşırmış ve sonunda İstanbul boğazı yarılmış, Marmara oluşmuştur. Bundan dolayı İstanbul çevresinde bazı köyler denizin altında kalmıştır. Deniz kıyısındaki yüksek dağlarda gemi bağlanacak halkalar ve kayalar bulunur. Trabzon ve İnebolu’da kıyıya yakın tepelerdeki kayalarda gemi bağlanacak yerler bulunur. Karasu’da Ballıkaya hakkında da benzer şeyler rivayet edilir.

Pontus Denizi önceden büyük bir gölden ibaretti. Denizin kuzey tarafında büyük nehirler olduğundan kıyılar kum olup güneyi ise genelde kayalıktır. Birçok yerde “Mantar” denen görünmez adacıklar vardır. Deniz zaman zaman yükselmektedir. Denizin balıkları küçüktür. Büyük balıklar yoktur. Kalkan, kötek, karagöz, yunus, ton, kefal, barbun, palamut, uskumru, mezgit, hamsi, tirsi gibi çeşitli balıklar çıkar.

Per Minas Bıjışkyan’ın Pontus Tarihi adlı eserinde coğrafyamızla ilgili verdiği bilgileri zaman zaman paylaşmaya devam edeceğiz.