Uğur Büyük'ün "Suriyelisiz sınıflar kırk bin lira" başlıklı köşe yazısı
Son yirmi yıldır birçok konu başlığı gibi eğitiminde maalesef içeriği boşaltıldı. AKP döneminde 17 kez eğitim sistemi, 9 kez Milli Eğitim Bakanı değişti. Her yenilik yaptıklarını söylediklerinde daha da kötüye giden bir hal aldı. 4+4+4 oldu, oturum sayısı değişti, soru sayısı değişti, isimleri değişti, günleri değişti gibi fakat asıl sorun olan işin niteliği hiç değişmedi. Üstüne üstlük bir de her sınıfa onlarca Suriyeli, Afgan, Iraklı çocuklar eklendi.
2024 yılına geldiğimizde ise Milli Eğitim Bakanlığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı bir müfredat yayınladı. Müfredat baştan sona bilimsel yaklaşımdan uzak, değerler eğitimine aşırı odaklı, güncel becerilerin ve uygulamalı eğitimin yetersiz işlenmesi ile değişen toplumsal dinamiklere uyum eksikliği gibi konuları içeriyor. Bunlar ek olarak bu müfredatın öğrencileri siyasal İslam’ın kavramları ve yaklaşımlarıyla eğitmeye çalıştığı ve iktidarın kendi ideolojisine uygun bir nesil yetiştirmeyi hedeflediği iddia ediliyor. Eğitimciler ise müfredatın çağdaş eğitim ihtiyaçlarına ve küresel standartlara uyum sağlayamadığını savunuyor.
Değindiklerimiz şu ana kadar işin teorisel kısmıydı. Birde fiziksel kısmına bakalım. Okul sayısı yetersiz, sınıflar çok kalabalık, okulların donanımsal eksiklikleri çok, öğretmen sayısı az, okulların çoğunun depreme dayanıklılıkları bilinmiyor, okulların temizlik sorunu günden güne artıyor, hizmetli sayısı yetersiz, usulsüz kayıtlar devam ediyor, okul aile birliğine zorla bağış yaptırılmaya devam ediliyor, dağıtılan ücretsiz kitaplar içerik olarak uyduruk olduğu için ücretli ek kaynak kitapları velilere aldırılıyor gibi onlarca sorun varken tüm bunlara bir de mülteci, göçmen, sığınmacı çocuklar eklendi. Türkçe dahi konuşamayan çocuklar sınıflarda eğitim almaya çalışıyor.
Böyle büyük bir krizi tabi ki fırsata çevirmeye çalışanlar olacaktı. Büyükşehirlerin çoğunda bazı okul müdürleri yıllık 30.000 - 40.000 TL okul aile birliğine bağış karşılığında Suriyelisiz sınıflar yapmışlar. Çocuğunu bu sınıflara kayıt ettirmek isteyen veliler bağış karşılığında bu hizmetten yararlanıyorlar. Niye şikayet etmiyorlar derseniz. Alan razı, satan razı!
Bugün özel ilkokullar ortalama 200.000 liradan başlıyor. Bu parayı vermek istemeyen ya da veremeyen aileler için ideal bir illegal yol olmuş bu hizmet. İlçelerde yaşayanlar çocuklarını köy okullarına kayıt ettirerek bu mülteci sorunundan kaçınıyordu. Büyükşehirlerde böyle bir şans olmadığı için sistem hemen kendine yol bulmuş görünüyor. İlerleyen zamanlarda bu olay bizim ilçemize de gelir mi bilmiyorum. Bekleyip göreceğiz gibi…