Remzi Akbaş'ın "Hamama giren terler. Nokta!" başlıklı köşe yazısı
Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar'ın abisi İsmail Bayraktar'ın geçen hafta sosyal medya sayfasından yaptığı paylaşım kimi çevrelerce hoş karşılanmamıştır.
Ne demiş bu arkadaş bir bakalım:
"Aziz Milletimize Açık kırk ayrı konuşma metnini cımbızlayıp montajlayıp ak parti olmazsa ekmek bulamazdınız diye başlık atıp algı operasyonu yapan illagal terör örgütleri ve sevicileri Lütfi BAYRAKTARI Hedef göstererek yemeye çalışmanız beyhude Gücünüz Yetmeyecek ALLAHIN izniyle Nokta"
Bir milletvekilinin abisi olmak basına karşı böyle ağır suçlamayı uygun bulmadığımı belirteyim. Bunun ters etki yaratarak siyasi bedeli olacağını görmek lazım.
Anlatayım;
Milletvekili Sayın Lütfi Bayraktar'ı yakından tanıyan sevgi, saygı noktasında karşılıklı nezaketi önceleyen biri olarak 8.AK Parti Karasu İlçe Teşkilat Başkanlığı seçiminde yaptığı açıklamaları hayret ve şaşkınlıkla izledim.
Aslında itiraf edeyim ki toplumu etkileyecek sansasyonel konuşma da bekliyordum doğrusu. Çünkü daha öncelerden de tartışma yaratacak konuşmalarına şahit olmuştuk. Dolayısıyla bu konuşmasında da geçen cümleleri toplum adına hoş görmek mümkün olabilir mi?
Gazeteciliğin bir özelliği de retorik konuşmaların içeriğinden aldığı sözü toplumun dikkatini çekmek adına "cımbızla" yakalamaktır.
Kaldı ki yaptığı konuşmalar kayıt altındadır. Bu açıklamalar dışında yazılan çarpıtma var ise buna karşı çıkmak Lütfi vekilimizin iradesinde olup, yanıt verme hakkı da bulunmaktadır.
Sözlerinin çarpıtılması başka bir şey, yapmadığı açıklamayı yazmak ayrı bir şeydir. Söylenmeyen sözlerin çarpıtılarak yazılması elbette basın ahlak ve etik kuralına da aykırıdır. Ancak bunun yolu karşı hakaret olmamalıdır. Hukuksal çözüm varken yeni bir hakaretin de devamını getirir.
Kaldı ki siyasiler kendisiyle ilgili hakaret içermeyen eleştirileri saygıyla karşılamalıdır.
Şimdi Sayın Bayraktar'ın "gaf" niteliğindeki açıklamasına bakarsak;
1- "Bu iktidarın yapamadığı şeyler elbette var. Her şey mükemmel yapsak, her denilen anında olsa… Her denilenin anında olduğu yer var. Her dediğimiz cennette oluyor ancak. Her düşündüğümüz cennette oluyor. Ama cennete gitmenin yolu da buradan geçiyor arkadaşlar."
2- "Ekonomik sıkıntı yaşıyoruz ama etrafınızı bir görün. Eğer bu iktidar başta olmasaydı, çevremizde sadece Libya, Irak, Suriye, Gazze olsaydı, bu iktidar olmasaydı 20 yıl siz yiyecek ekmek bulamazdınız. Kıbrıs’ta yaşadık bunu. Bu iktidar 20 yıldan bu yana savunma sanayini güçlendirmeseydi, bu kadroları kurmasaydı sizin vatanınız yoktu."
Soruyorum, bu açıklamalar ne anlama geliyor? Eleştirel yanı yok mu?
Sayın Bayraktar belki iyi niyetli olarak yaptığı açıklama yanlış anlaşılmış olabilir. Belki de amacını aşmış da olabilir.
Bunu düzeltmenin yolu yeni bir açıklama yaparak, "Konuşmasının amacının bu olmadığını yanlış anlaşılmış olmaktan üzgün olduğunu ve kamuoyundan özür dilemesi" değil midir?
Aile büyüğü olarak duygusal davranmış olabilirsiniz. Ama basın temsilcilerini terörle iltisaklı göstermek hem size hem de kardeşinize olumsuz yansıyacaktır. Bunu bir kenara not edin. Siyasetçiler eleştirilere de açık olmalıdır. Dolayısıyla ister kabul edin ister etmeyin. Hamama giren terler. Nokta!