Remzi Akbaş'ın "Derdimiz var! Çözecek irade yok!" başlıklı köşe yazısı

AK Parti Karasu Teşkilatı'nın Kurban Bayramı bayramlaşma programı bayramın 2.günü Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar'ın da katılımıyla eski heyecanından çok uzak gerçekleşti.

Öyle ki, teşkilat kadrosunun ancak 1/3'ü bayramlaşmada yer alırken, muhtarlardan sadece bir iki kişinin katılımda bulunması bir protestonun mesajıydı belki de...

Neyse biz asıl konumuza geçelim:

Yıllardan beri yazıp duruyoruz. Karasu halkı, AK Parti'ye çok şeyler verdi ama ne yazık ki verdiğinin karşılığını yatırım ve hizmet olarak bir türlü alamadı, alamıyor.

Başta Kibar Holding'in Camitepe Mahallesi'nde 15 yılı aşkın süredir faaliyete geçiremediği Assan Alüminyum Tesisinden al da, 2019 Yerel Seçimler öncesi Sayın Cumhurbaşkanı tarafından temeli atılan BMC Savunma Sanayi'ye kadar birçok proje ya yapılmadı ya yarım kaldı ya da sonradan vazgeçilerek başka bölgeye taşındı.

Bütün bunlar Karasu'nun ekonomik gelişiminde çok olumsuzluk yarattı. Karasu halkı başta fındık, inşaat ve yaz turizminin getirdiği katma değerle geçinmeye çalıştı.

Karasu'nun derdi sadece bunlar değil elbette.

Başta Devlet Hastanesi, kamu güvenliği ve yerel hizmetlerde de çeşitli aksaklıklar yaşanıyor. Hele ki yaz sezonunda Karasu halkı tam bir esaretin içine giriyor. Trafik sorunu başlı başına bir kaos yaratıyor. Araçlar yaya geçitlerini, kaldırımları işgal ediyor. Gece yarısı başlayan mobiletlerin gürültü kirliliği sabaha kadar devam ediyor.

Karasu'nun dertlerini saymakla bitiremeyiz.

Bu tür dertleri AK Parti'nin bayramlaşma programında benzer serzenişte bulunan Belediye Başkanı İshak Sarı'dan dinleyelim:

Karasu Belediye başkanlığı aday adaylığı sürecinde Sayın Bayraktar'ın "Benim kırmızı çizgimdir" diyerek desteklediği Başkan Sarı diyor ki;

"Hem sağlık hem güvenlik açısından ilçemizin çok sorunu var. Maalesef Karasu her konuda görmezden geliniyor. Bu ilçenin hizmet alabilmesi için elimizi masaya vurmamız lazım. Karasu bölgesi özellikle sağlıkta ve başka alanlarda maalesef Kocaali'yi de içine alarak söylüyorum üvey evlat ve yetim pozisyonunda. Derdimiz var... Yerel hizmetler açısından derdimiz var... Bürokrasi, sağlık konusunda derdimiz var... Biz artık sizin aracılığınızla, bu bölgenin vekili olmanız nedeniyle bu iki ilçenin hak ettiği hizmeti görmesini istiyoruz."

Yani demek istiyor ki "Sizi boşuna seçmedik. Bu bölgeye hizmetin yolunu açın, yatırım getirin, bürokratik sorunları çözün. Derdimize çare bulun."

Gerçekten bu sözler çok retorik, çok hoş, çok cesaretli ancak;

"Günaydın Sayın Başkan!"

Hadi ilçe başkanlığı dönemini saymıyorum, Belediye Başkanlığı döneminde 5 yıl neredeydiniz?

Karasu'da faaliyet sürdüren basın olarak yıllarca bu sorunları dile getirdik. Duydunuz mu? Okudunuz mu? Yetkililere anlattınız mı? Takip ettiniz mi?

Bunları bırak bir kenara, siz geçen dönem seçim öncesi verdiğiniz proje sözlerini yerine getirdiniz mi? Şimdi kime dert anlatıyorsunuz?

İşin eksantrik tarafı Sayın Bayraktar Sarı'nın bu serzenişine bakın nasıl yanıt veriyor?

"AK Parti hareketi öteki dünya ve imtihan için bir vesiledir."

Hah! Sorunların çözümü bulundu (!)

Nasıl bir hareket ki, 'öteki dünya' dediği (herhalde ahireti kastediyor) imtihan vesilesi olabiliyor. Yani insanlığa iyi hizmetler yapılmalı ki iyi bir imtihan olsun. Yanlış hareketler ve noksan hizmetler olursa hangi dünyaya gidilecek bilemiyorum?

Artık bu sözlere ne denilebilir ki? Derdimiz var olmasına var da çözecek irade yok!