Hasan Kar'ın "Lobimiz yok lobimiz" başlıklı köşe yazısı
Uzun bir bayram tatili oldu. Öğrencilere karne verildiği günün ertesi günü arefe ile bayram tatilinin başlaması ülkemizde tüm tatil beldelerinin dolup taşmasına, bazı bölgelerde araç trafiğinin uzun kuyruklar oluşmasına sebep oldu. İyi günler iyi haftalar…
Hani bir söz vardı “perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.” Tatil konusu; geniş, göreceli bir kavram tabi ki de. Kimi insan tatil ile ilgili tüm imkanlarını belki doğduğu veya kendisi orda doğmasa da babasının, atasının topraklarına, köyüne giderek bir tatil planlaması yapar veya hiçbir bağı olmadığı Akdeniz, Ege kıyılarında tatil planı da yapanı var tabi ki. Birde İstanbul'a yakın tatil beldesi imkanlarından istifade edebilecek yerler vardır Karadeniz kıyısından. Karasu hatta Kocaali’ye kadar gelin. İşte ne bileyim denizdir, kumdur, şezlong, güneş gözlüğü, güneş kremi, güneşlenmek gibi terimler insanın hoşuna giden ve yaz dönemi konuşma esnasında bu eksende bu cümleleri bolca kullanan, evini almış ve buna ek olarak günü birlikçi bir nüfus var. Buraya kadar anlattıklarım güzel şeyler. Tatil beldesi ilçesinde olması yaşanması gereken şeyler. Evet ama gelelim işin mutfak kısmına. Hemen herkesin ilçemizde yaz dönemi birçok alanda personel yetmediği aşikar. Bunu Belediye Başkanımız birinci ağızdan söyledi. Bence çokta iyi yaptı! Artık, “Bıçak kemiğe dayandı” tabirini kendimize uyarlayabiliriz. Sakarya merkez olarak ya bize bakın bizle ilgilenin… Yok hala ilgilenilmiyorsa biz başımızın çaresine bakalım mı? Bu konularda Belediye Başkanı'nı yalnız bırakmamak gerekir. Muhtarlar, çeşitli STK temsilcileri, eski siyasiler, oda başkanları gibi… Bunlarda bu konuda tüm geçmiş yıllardan beri gelen sıkıntıları artık kamuoyu önünde konuşmak gerektiğini düşünüyorum. Ben şahsen iki - üç ilçeyi ayırma, kayırma, kıyak geçme artık…
Değerli okuyucularım buraya ne yazmam gerektiğini siz bana söyleyin ama bu böyle gitmez artık. Merkezde lobimiz yok. Bu iki - üç ilçenin güzel lobisi var. Ne lazımsa rahatça alabiliyorlar. “Lobi de ne?” diyebilirsiniz. Belki de en azından diyen de çıkabilir. Şayet çıkarsa ben bir kitap öneririm. Mutlaka okumaya çalışın. Kitabın ismi “İsrail lobisi ve Amerikan dış politikası.” Kendinize iyi bakın, hoşça kalın.