Toplumda değer gören değer bulan birçok alanda, buluşları ile hayatımızın kalitesini artıran daha yanılanabilir yapan insanlara saygımız ve sevgimiz sonsuzdur.
Bilim insanları gibi sanat camiası içinde durum farklı değildir aslında. Geçmişten bugüne tüm ülkeler ve toplumlar için uyarlanabilecek bir misal ve detaydan bahsetmek istiyorum. Hayattan kopalı uzunca yıl geçse de bir sanatçının geçmişte seslendirdiği bir eser hala günümüzde kıymet görüyorsa dönüp arkamıza veya yeni nesil sanatçılar arkasına bakmalı bence.
Bu isimler üzerinden gidecek olursak onlarca yüzlerce isim burada söyleyebilir ve yazabiliriz. Günümüzde yapılan, paylaşılan şarkılara veya sözlerine baktığımızda durum her şeyi anlatmaya yetiyor zaten. Saman alevi gibi birden horluyor sonra tıs! Ne ses var ne seda.
Peki bunda bizlerin bir payı yok mu acaba? Sanatçılığı tartışmaya kapalı olan birçok kişiye verilen değer şaşırtıyor beni. Sanki bir yerde bir şeyler ters gidiyor ama nerde bilemedim. Ne kadar kötü performans varsa değer buluyor çok ilginç! Tüm bu olanlara ve yaşananlara nesilden nesile hatırası, eserleri bir emanet gibi aktarılacak hatta aktarılıyor olan sadece Barış Manço örneğini versem yeterde artar bile.
Her şarkısı ve eseri tam bir hayat hikayesi… Ali yazar Veli bozar, Halil İbrahim sofrası, gülpembe, yaz dostum gibi hayata tam anlamıyla dokunan bu eserler ve dahası… Yeni bir şarkı gibi dinlenirliği üst seviyede. Buradan rahmet ile anmış olalım.
Şöyle bir dönüp arkamıza baktığımızda sadece bir şarkısı ile çok meşhur olan ve daha sonra piyasadan kaybolan ne kadar fazla sayıda insan var. Geriye dönük sekiz - on yıla bakmamız yeterli olacak. Demiştim ya saman alevi. Umarım 2025 yılı böyle devam etmez. Değer verilmesi gereken her sanatçıya, bilim insanına ve değeri hak eden tüm meslek topluluğuna değer verilir. Bu duygu, düşünce ışığında kendinize iyi bakın hoşça kalın.