Remzi Akbaş'ın "Yine aynı sorunlarla başlıyoruz" başlıklı köşe yazısı

2024-2025 eğitim öğretim yılı 9 Eylül 2024 Pazartesi günü başlayacak.

Başlayacak ama her yıl gündeme getirilen sorunların yanına şimdi de "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" müfredatı büyük tartışma yaratacak gibi önümüzde duruyor.

Mili Eğitim Bakanlığı (MEB)'nın 2024-2025 dönem eğitim-öğretim müfredatı geçtiğimiz günlerde çok tartışıldı.

Tartışılan mecra "Milli Eğitim Şurası" değil, eğitim sendikaları ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında gölge savaşları şeklinde yapıldı.

Dolayısıyla böyle bir tartışmanın galibi de MEB oldu. Her zaman olduğu gibi bildiğini yazdı ve okudu.

Oysa müfredat değişikliğinde oluşturulan yönetmelikler Şura'da tartışılsaydı belki bir sorun olmayacaktı.

Buradan Karasu'ya gelirsek...

Karasu'da toplam 57 okul var.

Adına "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" dedikleri müfredat değişikliğinde, öğretmenlerin de uyum sınavına tabi olduğu yeni eğitim öğretim dönemiyle birlikte okul öncesi ilkokul 1.sınıf, ortaokul 5.sınıf ve lise 9.sınıftan başlamak üzere kademeli şekilde uygulamaya geçildi. Önümüzdeki hafta normal eğitim ve öğretim başlıyor.

Bu yeni "Maarif" başlığı altında yer alan müfredatın konularına girmek istemiyorum çünkü, çok çeşitli görüşler varken net bir sonuca varamayız.

Burada öne çıkarılması gereken konu okul yönetimi ile veliler, öğrenci ve diğer kurumlar arasındaki sorunların koordinasyonudur.

Karasu Milli Eğitim Müdürü Çetin Turan'ın açıklamasına bakarsak ilçedeki okulları tek tek gezdiğini, bayrağından boyasına kadar her şeyi kontrol ettiğini, bu konuda eksiğin olmadığını, söylüyor.

Ancak okulların fiziki sorunları olmayabilir, önemli olan içinin doldurulması noktasında sorun olup olmayacağıdır.

Örneğin; İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından okullarda görevlendirilecek temizlik görevlisi yeterli olacak mı? Dış kapı girişi ve çevre güvenliği nasıl karşılanacak?

Ayrıca bakanlıkça gönderilen kitaplar yetersiz kalıyor. Bu nedenle ilave kaynak kitap talebi oluyor ve bu da veliye büyük yük getiriyor. Zorunluluk yok diyorlar ama almasan da olmuyor. Oysa bunun bir çözümü olmalı. Öğrenci velilerine her yıl ilave maliyet yükleyen bu sorunun da çözülmesi gerekiyor.

Gerçi Sayın Turan, kaynak kitaplarının bu yıl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından karşılanacağını, bakanlığın göndermiş olduğu ücretsiz ders kitapları haricinde dışarıdan herhangi bir yardımcı kitap alımı olmayacağını söylüyorsa da bunun böyle olmayacağını Okul Aile Birliği yönetimlerinde yıllarca görev almış biri olarak en iyi bilenlerden birisiyim. İnşallah yanılırım!

Ayrıca sadece okul içi değil, okul dışı sorunların da sorunsuz olması yönünde kararların alınması gerekir. Bunun en başında öğrenci servis araçlarının yönetmeliğe uygun prosedürü karşılaması, takip edilmesi ayrıca okul dışında öğrencilerin trafik ve adli eylemlerde güvenliğinin sağlanması için tedbirler alınmalıdır.

Diğer bir sorun da öğretmenlerin özlük haklarıyla ilgi iyileştirme beklenmesidir. Özellikle ücretli öğretmen görevlendirmesi uygulaması kaldırılmalıdır.

Biliyorum ki aynı sorunlar gelecek dönemde de olacak. Umarım sorunsuz bir eğitim, öğretim dönemi yaşanır.