Ayşenur Elmacı'nın "Yahu insan ölmüş insan" başlıklı köşe yazısı

Ölen bir kişinin cenazesi arkasından yapılanlar öyle bir hale geldi ki; acımızı yaşayamıyoruz.

Gelene gidene hizmet edip, ölenin nasıl öldüğünü (!) anlatmaktan... Hatta iki arada bir derede iki gıybetin belini kıran ve uzun zamandır birbirini görmeyip cenaze günü inceden inceye sohbet kaynatan akrabadan...

Yan yana izdihamla oturup cenaze kalkmadan ikram bekleyen komşulardan, dert ettiğinden değil de sırf merakını tatmin için cenaze sahibini konuşturanlardan...

Ahhh o pideler, illa kıymalı olmalı helva öyle kavrulmaz! İçine çam fıstığı da atılmalı.

Ölenin kıyameti kopmuş, arkada dulu, yetimi kalmış kimin umurunda?

İlk perşembesi, yedisi, kırkı, elli ikisi… 40'ı okutulurken bir sarma sarılmazsa konu komşu ne der?

Tavuk yerine kırmızı et koyulursa bir de aman aman. O tabaklar nasıl gururla taşınır!

Sübhanallah, hanımlar ve beyler! Ne kadar çirkinleştik farkında mısınız?

Bir de son moda olarak kokulu taş tespih mıknatıslı magnet dağıtma çılgınlığı başladı ki, dağıtmayanı dövüyorlar desem abartmış olmam.

Yahu insan ölmüş insan.

Kim soktu bu çirkin işleri bizim fıtratımıza.

Nasıl ölüm gibi ciddi bir işi şaklabanlık malzemesi haline getiririz?

Hele Mevlid kreasyonu şıklık yarışına hiç girmiyorum. Nerde ne altını varsa takmış evin içinde topuklu terlikle geziyor bir de elinde gülsuyu.

Yahu adam ölmüş adam!

Diriden utanmazsın da Allah'tan da mı korkmazsın; sen de öleceksin! Cenazelerinizi festivale döndürdünüz farkında değilsiniz.

Eğer ölümü bir dakikacık tefekkür edebilseydi, bu toplum bir kaşık pilav yiyemeyecek hale gelirdi. Bakın ne samimiyetimiz kaldı ne ciddiyetimiz ne edebimiz ne de Allah ve ölüm korkumuz!

Kaldı ki, nerde cenaze sahibine saygı duymak ve insanları rahat bırakmak?

Evden ölüden önce pide lahmacun yemek kokuları çıkıyor.

Cenaze sahipleri uyuşmuş bir vaziyette gelenlere tabak taşıyıp hizmet ediyor.

Ben bunu kabul edemiyorum dostlar! Bu işleri siz başlattınız, bitirecek olan da yine sizlersiniz.

Kim ne derse desin, reddedin bu bidatleri. Allah ne der kaygısıyla yaşayın, bırakın kul ne derse desin.

Ölümü ölüm gibi yaşayın. Resulullah (s.a.v.) evlatlarının arkasından, Fatıma'tüz- Zehra anne babasının arkasından ne yaptıysa siz de onu yapın. (Alıntıdır)

Hayırlı haftalar…