Ayşenur Elmacı'nın "Neyden rahatsız oldunuz?" başlıklı köşe yazısı
Karasu’nun Denizköy Mahallesi’nde bulunan ve bir tarikat tatil köyüne ait olduğu iddia edilen kıyı kenar çizgisi içerisindeki imarsız tatil köyü, Salı’yı Çarşamba gününe bağlayan gece yarısı Karasu Belediyesi ekiplerince yıkıldı. Tüm gözler ise uzun zamandır oranın ne zaman yıkılacağındaydı.
Yıkım olmadan hemen hemen bir hafta öncesine kadar Karasu Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Çakır imarsız tarikat tatil köyünün yıkılacağını “Orası da yıkılacak” diyerek gündeme getirmişti.
Bu sinyalden sonra, bir hafta bile geçmeden yıkım gerçekleşti.
Bu yıkımın gece olmasının nedeni sadece kargaşa çıkmaması için olduğunu düşünüyorum. Beklenen ilk yıkım gerçekleşti. Gerçekten emeği geçen herkese teşekkür etmek gerek...
Buraya kadar hemfikiriz.
Bu durumun bu raddesine gelene kadar neredeydik sorusu herkesin beyninin bir kıyısında duruyor ve duracak gibi de görünüyor.
O alana yapılan kaçak binalar nasıl bu raddeye geldi biliyor muyuz? Çoğunuz bilmiyorsunuz.
2015 yılında ilk bina yapılıyor. 2015 yılından 2022 yılına kadar beklendikten sonra diğer yapıların hepsi 2022 yılında yapılıyor. 34 binanın inşaatı 2023 yılında bitiyor.
2015 ila 2025 yılı arasında 10 yıl var.
Her kaçak yapı yapanın yıkımı 10 yıl süren bir mahkeme sonucunda mı yıkılıyor?
Bu alanda kaçak yapılaşma varsa 34 bina olana kadar neredeydik?
Neden ilk yapı 2015’te yapılıp uzun bir süre beklenildikten sonra diğer 34 yapı 2022 yılında yapılıyor?
İlk yapıdan bu yana yıkım için mahkeme süreci yok muydu?
Tam anlamıyla o alan için mahkeme süreci ne zaman başladı?
2015 yılından bu zamana kadar olan meclis üyeliği yapan kaç meclis üyesi bu yapılaşmayı gündeme getirdi? Gibi birçok sorunun cevapları kafalarda hep soru işareti olarak kalacak.
Soru işaretlerinin yanında yıkımı gerçekleştiren Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı’ya, Karasu Belediyesi ekiplerine bir kez daha teşekkür ederiz.
Ve gözden kaçmaması gereken ve o alan için baştan sona kadar her meclis toplantısında tarikat evlerini gündeme getiren ve ulusal basına taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclis Üyeleri Mücahit Karakaş ve Mithat Kandil’i o alan için verdikleri mücadelelerinden dolayı kutlarım.
Aslında sorunun üstüne gitmek bu mücadeleyi kazanmamızı sağladı desek yanlış söylemiş olmayız.
Kişilere teşekkür etmek bazı insanları rahatsız etse de aslında rahatsız olmalarındaki sebep bir işe yaramamaları oldukları için kendileri pek ciddiye alınmadı.
Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclis Üyelerine yapıların yıkımı için baskılarından, konunun üzerine gittikleri için teşekkür edildi. Bu teşekkürden neden rahatsız olunur?
Bu durum neden siyasi malzeme haline getirildi diye lanse edilir?
Genel seçim çalışması falan oluyor da haberimiz mi yok?
Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclis Üyeleri yeni dönemde seçildi ve meclise seçildikleri günden bu yana gördüğümüz kadarıyla Karasu’nun sorunlarını gündeme getirmekten başka ne gibi bir siyasi malzeme ürettiler?
Muhalefet oldukları için mi kendilerine teşekkür edildiği için mi zorunuza gidildi? Mecliste konu ile ilgili bir kez söz hakkı alıp konunun üzerine gitmeyen kişiler sosyal medya hesaplarından ağalık yapması kendilerini üstün görmeye çalışması ayrı bir gülünç olarak anıldı.
Mecliste çöp adam çizmek yerine sorunları tartışılıp, dile getirseniz daha çok değer görürsünüz. Buna emin olun.
Eleştiri yaparken keşke geçmişe dönüp kendinizi sorgulasanız!