Remzi Akbaş'ın "Vatandaşın günahı ne?" başlıklı köşe yazısı

Türkiye'de sorun yaşanılan mesleklerin arasına Aile hekimleri de girdi. Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) hekimleri 6-10 0cak tarihinde yeni yönetmeliğe karşı Türkiye genelinde 3.kez iş bırakma eylemi gerçekleştirecek.

İlk eylemi 5-7 Kasım, ikincisini de 2-6 Aralık tarihleri arasında yapmışlardı.

Eylemin ana gerekçesi özlük hakların kısıtlaması.

Haklılar mı?

Elbette haklılar.

Ancak haklı oldukları bir eylemde halkın tepkisini çekmemek gerekiyor. Her ne kadar sosyal medyada kendilerine destek paylaşımları yapılıyorsa da eleştirenler de var.

Yeni yönetmeliğe göre hekimlere performans teşvik sistemi getiriliyor.

Örneğin; hekimlerin teşvik alabilmesi için, kendilerine kayıtlı kişilerin yılda en az iki kere ASM'ne gelmesi gerekiyor.

Eğer kendisine kayıtlı bir hasta yılda yediden fazla başka bir sağlık kurumuna müracaat ettiyse, aile hekimi yine teşvikten faydalanamıyor.

Sağlıklı bir kişi yılda iki kez aile hekimine başvurmayabilir, başvurmak zorunda da değil. Ancak ASM'ye gelmeyen hasta sebebiyle hekimin maaşından kesinti yapılacak.

Okula gitmeyen öğrenci yüzünden öğretmenin maaşı, camiye gitmeyen cemaat yüzünden imamın maaşı kesiliyor mu?

Ayrıca; yönetmelikle birlikte aile hekimlerinin antibiyotik, ağrı kesici ve mide koruyucu ilaç yazmasına kota getiriliyor.

Eğer hekim bu ilaçları bulunduğu il ortalamasının üzerinde bir miktarda yazmışsa teşvik alamıyor.

Başka bir ifadeyle, hastalarına daha az antibiyotik, ağrı kesici ve mide koruyucu ilaç yazan hekimlerin daha fazla ücret alması öngörülüyor. Böylece hasta ve hekim arasında huzursuzluk ortaya çıkıyor.

Bu iki örnekle hareketle hekimlerin meslek kariyeri ve hasta ilişkisi nedeniyle yaptıkları eylemde haklılık payı olabilir.

Ancak; bu tür eylemlerde toplumun desteğini almak çok önem arz ediyor.

"Hekimlerin sorunları bir başkalarının sorunu haline gelmemeli."

Evet. Ülkemizi bu sorunlar nedeniyle terk edenler de oluyor ama ben bunu çok doğru bulmuyorum. Çünkü mücadele yerinde yapılmalı, kaçarak çözülemez.

Türkiye'de sadece hekimlerin sorunu yok ki, ...asgari ücretlinin, memurların, işçilerin, emeklilerin, esnaf ve çiftçilerin de sorunları çığ gibi artıyor. İşsiz üniversite mezunu hiçbir yıl bu kadar artmamıştı. Onlar da bir fırsatını bulduğunda yurtdışına kaçıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Giderlerse gitsinler" sözünden sonra da gidenler oldu. İyi de gidince sorun çözülüyor mu? Sadece kendi sorunlarını çözmüş oluyorlar.

Burada asıl sorun vatandaşların mağduriyeti.

Sağlık Bakanlığı'nın yönetmeliğine karşı eylem yapılması iyi hoş da bundan bilgisi olmayan hasta vatandaşların mağduriyetinin sorumlusu kim olacak?

En azından Aile Hekimleri Sağlık Merkezleri'nde bir nöbetçi hekim görev yapmalı. Belirli bir kotasyon çerçevesinde hastaya bakmalı, hem de gerekli bilgilendirme yaparak hastayı hastaneye yönlendirmeli.

Daha önceki eylemlerin bir sonuç verilmediği görülüyor. Umarız haksızlıklar bir an evvel çözülür. Çünkü burada sonuçta vatandaş zarar görüyor!