Remzi Akbaş'ın "Sarı'nın amacı ne?" başlıklı köşe yazısı

Kibar Holding'e bağlı Assan Alüminyum yetkilileri Camitepe Mahallesi'ndeki araziye kurmayı planladığı Güneş Enerji Sistemi (GES) Projesi ile ilgili 19 Kasım Salı günü yöre halkına bilgilendirme toplantısı yapacaktı.

Ancak polis ve jandarmanın aldığı geniş güvenlik önlemlerine rağmen başta Karasu Belediyesi, yöre halkı, muhtarlar, bazı STK ve siyasi partilerin engeline takıldı. Şirket temsilcileri bilgilendirme yapamadan apar topar gitti.

Elbette doğaya zarar verecek bir yatırımın getirisi ne olursa olsun karşı tavır almak her bireyin görevidir. Ancak henüz bilgilendirme aşamasında olan bir projeye karşı çıkmak için olumsuz etkilerine yönelik elinizde geçerli donelerin olması gerekir.

Kaldı ki, Bakanlıkça "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gereklidir" kararı ile bu proje için komisyonca oluşturulan “ÇED Raporu” da ortada yok.

Bu nedenle henüz bilgilendirme aşamasında bulunulan bir proje için, (üstelik iktidarın bir belediyesinin) çevresel duyarlılığına bu derece sahip çıkmasına şaşırdım doğrusu...

Her ne kadar şirket yetkililerinin bilgilendirme toplantısı şimdilik önlenmiş olsa da bu projeden vazgeçtikleri anlamına gelmiyor.

Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı'nın bu duyarlılığını elbette önemsiyorum. Ancak aynı duyarlılık Denizköy Mahallesi deniz sahilinde bir tarikata bağlı oluşumunun yaptığı yapılar konusunda gösterildi mi? Bu yapılaşma bir gecede olmadı. Yapım aşamasında neden önlenmedi? Neden kamuoyu çağrısı yapılmadı? Ve neden yıkılması sağlanmıyor?

Diğer bir taraftan, bu projeyle ilgili bazı siyasi parti temsilcilerinin Sarı'ya destek (!?) açıklamalarını takdirle karşılarken, bu hassasiyetin ve birlikteliğin malum tarikatın Karasu halkına ait deniz sahilindeki yapılaşmasında göremedik.

Şunu aklınızda bulundurun:

Belediye Başkanı Sarı'nın yırtındığı GES projesiyle ilgili Kibar Holding'in kiralamak isteğinde bulunduğu alanı iptal ettirmek öyle kolay olmadığını belirteyim.

Çünkü Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da temiz enerjiye geçiş noktasında çok önem verdiği GES projeleriyle ilgili açıklamaları ortada dururken...

Bu projeyi iptal ettirmek başta İshak Başkan olmak üzere bölge Milletvekili Sayın Lütfi Bayraktar'ın da siyasi hayatını sona erdirir. Sayın Vali'nin de başını ağırtır.

Dolayısıyla bu risk ortada dururken merak ettiğim şudur:

"Sarı'nın bu konuda toplumu yönlendirmesinin amacı nedir?"