Remzi Akbaş'ın "Böyle olmamalıydı" başlıklı köşe yazısı

3 Ağustos itibariyle Karasu MHP Teşkilatı Yönetimi'nin görevden alınmasının yankıları 20 gün geçmesine rağmen devam ediyor.

Yönetimin feshedilmesiyle ilgili bildirimin altında Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın ve Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin imzaları yer alması çok önem taşıyor.

Demek ki MHP'ni zafiyete uğratacak bir bilgilendirme yapılmış. Çünkü henüz görev süresi dolmadan alınan bu karar böyle bir ihtimal yaratıyor.

Kim ne derse desin sokaktaki vatandaş fesih kararının arkasında daha ciddi gerekçeler olduğuna inanıyor.

Münir Ali Kara'nın sosyal medya sayfasında yaptığı açıklamanın içeriğinde "Haddini bildirmek... Partiyi bölme ihanet girişimi… gibi" açıklama bu tür şüphelere zemin oluşturduğunu da görmek lazım.

Feshedilen bir yönetimin önemli gerekçesi olması gerekir.

Genel seçimlerde başarısız olduğunu söylemek zor. Hatta çoğu ilçelere göre MHP'ye başarılı oy kazandırıldı.

Böyle bir gerekçe olsaydı önce o ilçe yönetimleri feshedilirdi.

O zaman bunun arkasında başka bir neden var? İl Başkanlığı da bu konuyla ilgili açıklama yapmadı.

Münir Ali Kara da yapmadı. O nedenini biliyor da yine de yapmadı.

İl Disiplin Kurulu Başkanı Recep Ali Küçük'ün bu konuyla ilgili açıklama yapmaması da çok düşündürücü.

Bizim ulaştığımız bazı bilgiler var tabi ki...

Örneğin; 

Milletvekili Genel seçimleriyle ilgili Recep Ali Küçük'ün ikinci sıra adaylığına konulması yönünde diretilmesi ve eski İl Başkanı Ahmet Ziya Akar'la uyumsuzluk yaşaması.

Bir başka neden, AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İnci'nin milletvekili olmadan önce bir protokolde yaşanan gerginlik.

Bir başkası da, Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı'yla makamında yaşanılan bir tartışma nedeniyle belediyenin olumsuz hizmetlerine yönelik eleştirileri ve bu nedenle kendisinin İl Teşkilatına şikayet edilmesi gibi...

Tabi bunlar konuşuluyor.

Doğrusunu İl Başkanı ile Münir Ali Kara biliyor.

Ancak sokak öyle demiyor. Yaklaşık 7 yıllık görev sürecinde olağan genel kurul günü gelmeden yönetimin feshedilmesi elbette arkasında bazı gizemleri de beraberinde getiriyor.

Ayrıca, yönetim feshedilirken yeni yönetimin neden yarısı kadarı eski yönetimden oluştu?

Hamza Uğur'un yeni yönetimin oluşumu için görevlendirilmesi ne anlama geliyor? Eğer yönetimden kaynaklanan bir kusur varsa feshedilen yönetimin Başkan Yardımcısı Uğur'un görevlendirilmesi doğru bir karar mıydı?

Demek ki konu yönetimle ilgili değil, Münir Ali Kara ile ilgili.

Ha bu arada...

Hamza Uğur'un MHP Karasu ilçe başkanı olması çevrelerce olumlu karşılandı. Kendisinin daha öncelerden muhtarlık, STK, Kooperatif ve Belediye Başkan Yardımcılığı gibi yönetici tecrübesi var.

Ancak toparlayıcı olacak mı, onu önümüzdeki süreçte göreceğiz.

Uğur'un kurucu başkanlığında 36 kişiden oluşan yeni yönetimi önceki yönetimlerden ve yeni isimlerden oluşturması birliktelik açısından iyi mi oldu? Elbette iyi olmuştur.

Yeni yönetimde abiler de olacak ki yeniler onlardan alacağı tecrübeyle teşkilatın dinamizminin devamı sağlansın.

Bakınız;

Bir siyasi partinin teşkilat binası kapısına yönetiminin feshedilmesi ile ilgili mühürlü kilit vurulması kararı öyle kolay verilmiş olmasa gerek.

Eğer hedef sadece Kara ise sadece onun görevden alınması gerçekleşebilirdi.

Yönetim feshedilirken fatura neden sadece Münir Ali Kara ile birkaç kişiye kesildi?

Toplumun ağzı torba değil ki büzesin. Çok şeyler konuşuluyor.

Bu konuda Disiplin Kurulu Başkanı Recep Ali Küçük de sessizliğini koruyor.

Esasen bu operasyonun gerçekleşmesi sonrasında yönetim kurulu üyelerinin Kara'nın arkasında durmasını beklerdim. Durmadılar.

Münir Başkan'ın 12 Ağustos tarihli sosyal medya hesabından yaptığı

"Bu sevdanın adı berrak

Sonu toprak

Dönen alçak olsun..." açıklaması aslında çok şeyleri anlatıyor.

Açık söyleyeyim:

7 yıllık süreçte maddi ve manevi fedakarca görev yapan Münir Ali Kara'nın (tabirimi mazur görsün) şutlanır gibi görevden alınması hiç yakışmadı. Böyle olmamalıydı…