Tugay Bilgen'in "Uydu ilişkiler" başlıklı köşe yazısı

“İkili ilişkilerde kendimi daha en başından uyum sağlamaya çalışırken buluyorum. Hayır diyemiyorum. Bağırmak istesem içime atıyorum. Şirin gözükmeye çalışıyorum. Kötü taraf olmamaya gayret ediyorum. İlişkinin en başından beri sergilediğim bu insan üstü çaba ise beni yormaya başlıyor. Karşılık göremediğimde soğumaya başlıyorum. Bunu o kadar sık yaşıyorum ki artık ilişki kurmak istemiyorum. İnsanlardan uzak durmaya çalışıyorum...” tanıdık geldi mi?

Bu hafta size bu ilişki modeli üzerine konuşmak, biraz fikir yürütmek istiyorum. Bu fikirler birer hakikat olmayıp size tam olarak uymayabilir. Dolayısıyla kendiniz de üzerine düşünmeden hareket etmeyin.

Giriş gelişme ve sonuç hakkında uzun uzun konuşmak yerine gelin sizle bu durumun en başı hakkında düşünelim. Zira giriş gelişme ve sonucu zaten yaşadınız. Bu durum için ilk dikkatimi çeken kısım, sürekli tekrar etmesi ve ilişkinin en başında ortaya çıkması. Bu iki gerçek bize bu durumun partnerimiz ile ilgili olamayacağını gösteriyor. Çünkü onlar hayatımıza henüz girmişken bize kendimizi değiştirmemiz için bir şey yapmış olamazlar. Ve bu sürekli oluyorsa biz kime yaptığımıza da takılmıyoruz anlamına geliyor. Peki bir gezegenin uydusu gibi var olmaya biz nasıl gönüllü olabiliyoruz? Hem de hangi gezegen olduğu fark etmeksizin. Sanki kabul edilmesi gereken bizmişiz gibi davranıyoruz. Devam edelim. Onaylanma sürecinden geçmesi gereken henüz onaylanmamış olandır. O zaman bizi henüz onaylamamış olan kim?

Cevabı dışarıda aramayın. Tamam kendimi onaylayamamışsam bu neden peki?

"Kendimden şikayet ettiğim bir konu yok ki" diyebilirsiniz. Şikayet etmemek, memnun olduğunuz anlamına gelmez, dikkat edin. Memnuniyetsizliğimin sebebi ne peki?

Sebebi kusurlarımızdır. "E kusurum yok ki" diyebilirsiniz. Kusur algısı meşru kusurlardan ibarettir sanmayın. Meşru kusurlar; içki, kumar, serserilik, maddiyat gibi kusur.

“... olabilirdim ama değilim.” Dediğimiz herhangi bir şeydir. Kısacası kendimde gördüğüm kusur, dışarıdan bakıldığında en imrenilen yanım bile olabilir. Bana göre kusur ise o bir kusurdur.

Şimdi toparlayalım. Ben kendime göre kusurlu isem, kendimden memnun olamam. (Bu sırada şikayet etmiyor olmam bir şeyi değiştirmez). Kendimden memnun değilsem kendimi kabul edemem. Kendimi kabul etmiyorsam, biri beni kabul etmeli. Biri beni kabul etmeli ise bende kabul edilmeme engel olabilecek riskleri sıfırlamalıyım. Bu son cümleyi bir yere not alın. Bu cümle bize neden uyumlu bir tip olduğumuzu, neden şirin gözükmeye çalıştığımızı, neden öfkemizi çıkaramadığımızı söylüyor. Kısacası bu cümle ilişkide bir uydu olmamızın aslında sorunumuz değil kendimizce bulduğumuz bir çözüm olduğunu da gösteriyor. Bu bir çözüm ise bu durum asıl sorun çözülene kadar da kaçınılmaz olarak devam edecektir.

Asıl sorunu çözmeye karar verirseniz bir profesyonele danışmaktan çekinmeyin. Esenlikle kalın.