Ayşenur Elmacı'nın "Tehlikenin farkında değiliz" başlıklı köşe yazısı
Kahverengi kokarca böceği, şehir merkezlerinde ve köylerimizde hızla yayılmaya devam ederken, bu istilacı türün tehlikesi her geçen gün daha da belirginleşiyor.
Uzmanlar, bu zararlı böceğin özellikle tarım sektörümüzü tehdit ettiğini vurguluyor. Başta fındık olmak üzere, tam 400 farklı bitki ve 40 çeşit meyvede büyük zararlara yol açan kahverengi kokarca, bu hızla yayılmaya devam ederse tarım ekonomimiz kelimenin tam anlamıyla çökmeye hazırlanıyor!
Tarım ekonomisi zaten çökük bir de bu sorunlarla ve tehlikelerle daha da çöküntüye gidiyor.
Kahverengi kokarcanın hızla yayılmasının ardından fındık üreticileri kabusu yaşarken, sadece fındık değil, meyve bahçeleri de bu böceğin acımasız saldırılarına maruz kalıyor. Eğer bu istilaya karşı acil önlemler alınmazsa, sadece tarım ürünlerinde değil, ülkenin genel gıda tedarikinde bile büyük bir kriz kapıda olabilir. Fındık ihracatımızda telafisi olmayan kayıplar yaşanabilir ki bu da ekonomimizde milyarlarca dolarlık zarar anlamına gelir.
Bununla da bitmiyor! İnsanlar açısından zararsız olduğu düşünülen kahverengi kokarca, aslında tahmin edilenden daha tehlikeli. “Vücudundaki toksik sıvılar, insan derisinde ciddi tahrişe ve gözlerde kalıcı hasarlara yol açabiliyor” şeklinde açıklamalar yapılıyor. Gözle teması durumunda ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilecek bu böcek, evlerimize kadar girerek günlük hayatımızı da tehdit ediyor.
Örneğin hafta sonu evde temizlik yaparken tüllerin üzerine saklanmış bir şekilde gizlenip resmen evlere saldırıyor gibiler. Kapıyı, pencereyi açık gördükleri gibi evlere hücum ediyorlar.
Gerçekten çok ciddi bir konu, ancak üzerinde durulma konusunda kimseden ses çıkmıyor.
Gerekli önlemler alınmazsa hem tarım ürünlerimiz hem de halk sağlığı ciddi bir tehlike altında. Yetkililer bu konuda acilen önlem almalı ve kamuoyunu bilgilendirmeli!
Böceği basit görüp geçmeyin. Gördüğünüz yerde “Öldürün!” deniyor. “Bu eskiden bildiğiniz masum bir böcek değil! Çok tehlikeli ve yayılmacı pis bir böcek” deniliyor. Bu uçakla ülkemiz üzerine serpilen “biyolojik savaş ürünü” de deniliyor. Yetkililer net bir açıklama yapmadığı için herkesten bir ses çıkıyor.
Bu böcekler evinize, evlerimize gizlice sızıp, sizi uyurken ısırabilir. Zehirli ve hasta edici özelliği var mıdır yok mudur net bilmiyoruz ama var deniliyor.
Ziraat odaları buna yönelik çalışmalar yapıyor mu? Mahallelerde konferans gibi bilgilendirme toplantıları vesaire yapılıyor mu? Ne tür ilaçlama çalışmaları yapılması gerekiyor?
Yapıyorsa bizlerin bu konuyla alakalı neden bir bilgimiz yok?
Basın servisi yoluyla Ziraat Odası’ndan herhangi bir haber, bilgilendirme yazısı tarafımıza ulaşmadığı için konuyla ilgili ne gibi bir çalışma yapılıyor ya da yapılıyor mu bilemiyoruz?
Çünkü Karasu’da herkes birilerinin adamı olma yolunda emin adımlarla yürüyor. Kimse yaptığı işin ciddiyetinde ve sorumluluğunda değil.
Ağır mı oldu bu söylediklerim? Daha ağır detaylar da var. Ama onların da sırası var. Sorumsuzluklarınızla sizlere başarılar dilerim.
Bu da kamuoyunun bilmesi gereken detaydır.
Kimseden zorla açıklama alacağımız yok. Oda yapması gerekeni yapamıyorsa bu oda yöneticilerinin tercihidir.