Uğur Büyük'ün "Karasu’da alkol yasağı" başlıklı köşe yazısı

17 Temmuz Çarşamba günü Karasu Kaymakamlığınca yayınlanan genelge ile Yeni Mahallesi ile Küçükboğaz arasında, sahil şeridi boyunca umuma açık yerlerde alkollü içecek tüketen ve deniz yasağı kararı alınan gün ve bölgelerde tüm uyarılara rağmen denize giren vatandaşlara kabahatler kanunu gereğince cezai işlem uygulanacağı duyuruldu.

Genelgenin uygulanacağı alan ise “Sahil şeridi olarak bilinen Yeni Mahallesi bölgesinden başlayarak, Küçükboğaz Deresi’ne kadar olan bölümde; gerek araç yolunun üzeri, sağlı sollu kaldırım alanları, deniz ile yol arasındaki kumluk alan (plaj) üzerinde, herhangi bir şekil ve şartta her türlü alkollü içki içilmesi ve kullanılmasının yasaklanmasına” ifadeleri ile belirtildi.

Yılda kişi başına ancak 1.5 litre gibi son derece düşük miktarda alkollü içki tüketilen; tüketimde Avrupa sonuncusu olarak listeye bile girmeyen ülkemizde “Tatilcilerin can ve mal güvenliği ile huzurunu sağlamak amacıyla” kisvesi altında yasaklar konulmaya çalışılıyor. Anayasa'nın 58.Maddesi devlete "Alkolle mücadele görevi" değil, gençleri ve çocukları "Alkol ve uyuşturucu bağımlılığından koruma" görevi vermekte. Amaç; alkol ve alkol kullanımı ile mücadele değil, alkol bağımlılığı ile mücadele olmalıdır. Oysa "Bağımlılık" ile mücadele konusu, önümüze "Alkollü içki ile mücadele" olarak konulmakta. Buradaki temel amaç AKP’nin seçmenine şirin görünmek olduğu çok açıktır.

Karasu’da alkol yasağı haberlerinin altına yapılan yorumları bir inceleyin. Kimlerin bu yasağı desteklediğini açın bir profillerine bakın. Demek istediğimi anlayacaksınız. Bu karar neden Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından ya da Karasu Belediyesi tarafından alınmadı da Karasu Kaymakamlığı tarafından alındı? Fikir kesinlikle Karasu Belediyesi’ne ait gibi duruyor. Sahil şeridinin sorumluluğu ise Sakarya Büyükşehir’e ait. Kararı bilerek bir devlet kurumuna aldırmışlar. Bu Karasu Belediyesi’nin tırstığı konularda uyguladığı bir taktik. Benzerini lunaparkı yıkarken de yapmışlardı.

Turizm sezonunun başladığı bir zamanda böyle bir gündem içinde olmamızın, Karasu’nun imajına olumsuz etkide bulunacağı kuşkusuz ve kaçınılmazdır. Turistin turizm yöresine gelmesinde ve memnun ayrılmasında pek çok etken önemli rol oynuyor. Turizm yöresinde sunulan bütün hizmetlerin yanı sıra, ilçenin imajı da turizm talebini ve turistin yöreden memnun ayrılmasını etkilemektedir. Yapılan bu çalışmada, sektör meslek örgütleri ve temsilcilerinin görüşleri; sektörün işleyişindeki özellikler; müşteri beklentileri dikkate alınmamıştır. Bununda dışında genelgede belirtilen alan aşağı yukarı 10 kilometre, bu kadar uzun bir sahil şeridini kaç personelle ne sıklıkla kontrol edeceksiniz? Her sahile inen kişiyi veya grubu rahatsız edip alkol sorgusuna mı çekeceksiniz?

Diğer taraftan, alkollü içki satışı turizm sektöründe konaklama ve yeme-içme hizmeti verenlerin kazanç kalemlerinden birisidir. Dolayısıyla, kimse var olan kazançtan mahrum kalmak istemez. Özellikle yaz sezonunda işletmelerde düzenlenecek çeşitli müzik ve kültürel etkinliklerle ilçenin turizm kapasitesini artırmaya, konaklama ve yiyecek-içecek sektörünü canlandırmaya çalışılması gerekirken, canlı müzik veren işletmelere yapılan akıl almaz yükseklikteki zamlar, evlere verilemeyen şebeke suyu, elektrik kesintileri, yol kenarından HGS sistemiyle zorla kesilen cezalar, trafik ve park sorunu, ATM’lerin çoğunun bozuk olması, sahilde WC ve duş hizmetinin olmaması, turizm noktalarının pisliği ve düzensizliği, sosyal tesislerin olmaması, denize girme yasakları, eğlence mekanlarının azlığına ve sonucunda da bu alkol yasağı ilçemize zarar vermektedir.

Yasakçı, bağnaz bir yönetim anlayışıyla bir turizm ilçesi yönetmeye çalışıyorlar. Artık üzülmeyeceğim daha kötüsü olamaz derken her seferinde daha da kötü fikirlerle ilçemizi bir turizm ilçesi sıfatından koşarak uzaklaştırıyorlar.