Remzi Akbaş'ın "Erken seçimin ayak sesleri" başlıklı köşe yazısı

3 Ocak tarihinde açıklanan enflasyon verisiyle birlikte memur ve emeklileri ile SGK ve Bağ-Kur emeklilerini ilgilendiren zam artış oranı da netleşti.

Belirlenen enflasyona göre SSK ve Bağ-Kur emeklisi 6 aylık zam oranı yüzde 15,75 olarak gerçekleşti. 2024 Temmuz ayında altı aylık enflasyon oranı olarak yüzde 24,73 zam almıştı.

Memur ve memur emeklileri toplu sözleşme zammına ek olarak enflasyon farkı alıyorlar.

Temmuz ayında yüzde 10'luk sözleşme zammı alan memur ve memur emeklileri bu oranı aşan miktarda enflasyon farkı alacak, üstüne de sözleşmeden doğan yüzde 6'lık bir zam eklenecekti.

Bu hesaplamalar doğrultusunda memur ve memur emeklisi zammı da 11,54 olarak netleşti.

Kök aylığı 10 bin 800 lira altında olan 3 milyon civarında emeklinin maaşı da 12 bin 500 liraya çıkarıldı.

Elbette bu ücret artışları da yetersiz görüldü.

Şanlıurfa’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “İnşallah enflasyon oranları belli olduktan sonra Ocak ayında yine Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda en düşük emekli aylığının da arttırılması noktasında bir çalışma içerisinde bulunabileceğimizi ifade etmek isterim” demişti.

Işıkhan beklenen açıklamayı 7 Ocak tarihinde yaptı. Buna göre 12 bin 500 liraya çıkarılan emeklilerin aylığı son 6 aylık yüzde 15,75'lik enflasyon ilave edilerek 14 bin 469 TL'ye güncellendi. Bu kararın mecliste onaylanması bekleniyor.

Biliyorsunuz, 2024 yılını Cumhurbaşkanımız "Emekliler Yılı" ilan etmişti.

Aralık ayında belirlenen "Asgari Ücret" bu statüde çalışanları tatmin etmedi ve büyük tepki gördü.

Şimdi de emekliler meydanlara inerek belirlenen enflasyon artış ücretini protesto etmeye başladı.

Hem "Asgari Ücret" hem de emeklilere reva görülen enflasyon artışı ücreti yaklaşık 16 milyonu doğrudan etkiliyor. Aileleriyle birlikte hesap edildiğinde 60 milyonu buluyor. Yani Türkiye nüfusunun 3/4'üne ulaşıyor.

Ben de bu tepkilerin artarak devam edeceğini göz önüne alarak 2025 yılını "Erken Seçim Yılı" ilan ediyorum.

Neden mi?

Çünkü, bu yıl çokça erken seçim konuşulacak. Hatta halkın isteği de bu yöne evrilecek. Muhalefet de bu fırsatı sürekli kullanacak. Elbette bu yıl seçim olacak anlamına gelmiyor ancak bu şartlarda yasal süresinde olmasını beklemeyin.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 Ocak'ta 8.Samsun İl Kongresi'nde "büyük kongrenin" Şubat ayı sonunda yapılacağı mesajı vermesi de bunu gösteriyor.

İşçiler, memurlar, emekliler, asgari ücretliler, çiftçiler, küçük esnaflar muhtemelen enflasyonun etkisi altında ezilmeye devam edeceği için bu sorunun çözümünü ancak erken seçimle yeni bir siyasi değişimde görecekler.

Sendikalar ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) da meydanlara inerek hayat pahalılığı ve çalışma şartları bahanesiyle eylemlerini artıracak.

Enflasyonu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) belirliyor. Ancak çalışanlar ve emekliler bu tespite inanmıyor. İnandıkları, aldıkları aylığın ay sonunu getirmediğidir.

Bu durum toplumsal huzursuzluk yaratıyor. Dolayısıyla erken seçimin ayak sesleri şimdiden duyuluyor.