Remzi Akbaş'ın "Bu mesaj kime?" başlıklı köşe yazısı
AKP ile MHP'nin ittifak ortaklığı ne zaman biter diye merak ediliyordu.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in kahpece pusuya düşürülerek öldürülmesi sonrasında gelişen olaylar MHP'ye olumsuz bir imaj verdi.
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş bu davanın peşini bırakmadı ve bırakacak gibi görünmüyor.
Önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşerek cinayetle ilgili bilgiler verdi.
Son olarak Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi de bunun bir göstergesi.
Peki MHP lideri Devlet Bahçeli'nin başsağlığı bile dilemediği Sinan Ateş'in ailesini neden kabul etti?
Dikkat edilirse Sayın Cumhurbaşkanı önce İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener'i, sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Ayşe Ateş'i kabul etmesi bir zincirin devamı gibi görünüyor.
Bu görüşme trafiği ve ‘normalleşme’ adımlarının Cumhur İttifakı ortağı MHP’yi rahatsız ettiği öne sürülünce Bahçeli’den açıklama geldi.
Bahçeli'nin açıklaması içeriğinde yer alan şu sözler çok şeylerin mesajını veriyor.
"İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası (Sinan Ateş davası) üzerinden de Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik itibar suikastının yaygınlaşması, bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması, dahası kapı kapı gezdirilmesi, ekran ekran dolaştırılması, bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür."
Sinan Ateş cinayetinin perde arkasının çözülmesi için başta Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın bu davanın arkasında durduğunu göstermesi gerekiyor. Zaten Ayşe Ateş de görüşmede Erdoğan'ın bu konuda güvence verdiğini söyledi.
Ayrıca Sayın Bahçeli'nin açıklamasında şu sözler de çok manidar bulundu.
Bahçeli diyor ki;
"AK Parti içindeki gayri memnun kesimin devamlı suyu bulandırmasını da dikkate alarak, AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir."
Bu da nereden çıktı demeyin. Zaten tabanda olan bir rahatsızlığın üst düzeye yansıması diyebiliriz.
Demek ki AK Parti'nin içinde çok sayıda milletvekili, MHP ittifakından rahatsız görünüyor. Yoksa Bahçeli durup dururken böyle bir mesaj vermezdi.
Önümüzdeki günlerde gerek muhalefet gerekse AK Parti içindeki "muhalifler" bu konuyu daha çok kurcalayacaktır.
Kim bilir belki de Sayın Erdoğan'ın da içinden "MHP'den kurtulmak" geçiyordur.
Hem genel seçimler hem de yerel seçimlerde önemli puan kaybeden AK Parti içindeki bir kısım milletvekili bunun bir gerekçesinin de MHP olduğunu savunuyor. O nedenle bu ittifakın gelecek seçimlere kadar gideceğini pek sanmıyorum!
Son olarak dikkatinizi çekti mi bilmiyorum!
Sayın Bahçeli'nin grup toplantısında konuşma yaptığı sırada parmağındaki yüzük değişmiş ve üzerinde "Allah bana yeter" yazıyor.
Bu mesajın ne anlama geldiği ve kime verildiği sizce belli değil mi?