Remzi Akbaş'ın "Biz unutmadık, siz unuttunuz!" başlıklı köşe yazısı

17 Ağustos 1999 depreminin 24.yıl döneminde yine aynı etiketler paylaşılıyor.

"Unutmadık, unutmayacağız"

2010 yılında yayımlanan Meclis araştırması güncellenen raporuna göre Gölcük merkezli depremde; 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti. 48 bin 901 kişi yaralandı. 505 kişi sakat kaldı.

Yıkılan ve ağır hasarlı bina sayısı:

96 bin 796 konut ve 15 bin 939 iş yeri olarak tespit edildi.

Orta hasarlı konut:107 bin 315

Orta hasarlı iş yeri: 16 bin 316

Az hasarlı konut: 113 bin 382

Az hasarlı iş yeri: 14.657

Tabi bunlar resmi rakamlar. Esasen bilançonun boyutu çok daha büyük.

Bütün bu ölümlerin, yaralanmaların, sakatlanmanın, yıkımların arkasında her ne kadar güvenlik ve tedbirsizlik yatsa da asıl nedenlerin başında yapıların ruhsata uygunsuzluğu, denetim eksikliği, siyasi görmezlik gibi nedenler gelmektedir.

Geçmiş hükümetlerde olduğu gibi AKP hükümeti döneminde de bu olumsuzlukların önlemi konusunda yeterli çaba gösterilmemiştir.

Bakınız; 1948 yılından bu yana Türkiye’de 20’den fazla "imar affı" içerikli yasa çıkarılmış.

Türkiye’de en son imar affıysa 24 Haziran 2018’de yapılan Türkiye genel seçimleri öncesinde 6 Haziran 2018 tarihinde “İmar Barışı” adı altında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yasayla imara aykırı, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı olan yapıların kayıt altına alınması ve bu yapılara yasallık kazandırılması seçim rantı olarak değerlendirildi.

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, geçtiğimiz yıl Ekim ayında TBMM’de verdiği soru önergesinde, Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği eski Bakanı Murat Kurum’a, son imar affıyla kaç konut ve işyerinin Yapı Kayıt Belgesi aldığını sormuştu.

Bakan Kurum tarafından verilen cevapta İmar barışı kapsamında Türkiye genelinde toplamda 7 milyon 85 bin 969 adet bağımsız bölüme Yapı Kayıt Belgesi verildiği, bunların 5 milyon 848 bin 927’sini konutların oluşturduğu belirtildi.

Son olarak 6 Şubat 2023'te dokuz saat arayla meydana gelen, merkez üsleri sırasıyla Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, 7,8 ve 7,5 şiddet büyüklüklerindeki depremlerde resmî rakamlara göre en az 50 bin 783 kişi hayatını  kaybetti ve toplam 122 binden fazla kişi ise yaralandı.

En az 36 bin civarında bina yıkıldı.

Yürütülen çalışmalar kapsamında 883 bin bağımsız bölümden oluşan 17 bin 491 bina acil yıkılacak, 179 bin 786 bina ağır hasarlı olarak tespit edildi.

Bütün bu verileri neden veriyorum?

"Deprem öldürmez, bina öldürür" sözünü çok duyduk değil mi?

Eee...

1999 depreminde hasarlı yapılarla ilgili 21 yıllık AKP iktidarı döneminde kaç konut ve işyeri" Kentsel Dönüşüm" kapsamında iyileştirildi.

O zaman soruyu şöyle soralım:

Siyasi rant sağlamak adına çıkarılan "İmar affı" nedeniyle maddi manevi zarar gören vatandaşların sorumluluğu kime ait.

Önümüzde her an olası İstanbul depremi dururken, hükümetin doğru dürüst bir projesi ve çalışması var mı?

Evet.

İster 17 Ağustos 1999 Gölcük, 12 Kasım Düzce merkezli deprem olsun, ister 7 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler olsun, ister diğer depremler olsun...

Siyasi rant uğruna yapılan ihmalleri depremleri unutmadık ama yapılması gereken önlemler noktasında yetkililer olarak siz unuttunuz!