Remzi Akbaş'ın "Asgari ücret muamelesi?" başlıklı köşe yazısı
Her yıl sonu çeşitli tartışmalara yol açan 2025 yılını kapsayan ve yaklaşık 9 milyon çalışanı doğrudan etkileyen asgari ücret görüşmeleri 10 Aralık'ta başlayacak.
Ancak nedense taraflar bu konuda hep aylık artış oranına odaklanır. Oysa asgari ücretle çalışanların aylık ücret artışından daha önemlisi onların sosyal ve idari haklarıdır. Bu konuda yeterli kazanım göremiyoruz.
Örneğin; özel işletmede çalışanların mesai, prim, haftalık ve yıllık izinleri konusunda bağlayıcı hakları var mı?
Çoğu sektörde çalışanların sendikaları da olmadığı için işletme sahibinin insafına bırakılmış.
2023 Temmuz ayında asgari ücret 11 bin 402 TL olarak açıklanmıştı. 2024 yılı için ise asgari ücret net 17 bin 2 TL olmuştu. Böylece asgari ücrete yüzde 49 oranında zam yapılmış oldu.
Yüzde 49'luk zam artışı emsal kabul edilse 2025 yılı asgari ücret 25 bin 333 TL olması gerekir.
Peki sizce bu artış yapılır mı? Bence bu şartlarda mümkün değil. Eğer seçim atmosferi olsaydı muhtemelen verilirdi.
Bir hatırlatma yaparsam (Konut, gıda, ulaşım ve sağlık gibi) ihtiyaçların güncel fiyatları, asgari ücretin hesaplanmasında kullanılır.
Şimdi...
Türk-İş tarafından açıklanan verilere göre, Kasım ayında gıda enflasyonu yıllık yüzde 46,60 olurken, Açlık sınırı ise 20 bin 562 lira oldu.
2024 yılı asgari ücret 17 bin 2 TL olduğunda Türk-İş'in Ocak ayı için tespit ettiği "Açlık Sınırı" 15.048 TL olarak açıklanmıştı. Daha sonra Mayıs ayında 18 bin 969 TL'ye, Kasım itibariyle de 20 bin 562 TL'ye çıktığını görüyoruz.
Böylece yılın başında açlık sınırının 2 bin TL üzerinde belirlenen "Asgari Ücret" yeni yılın pazarlığı yapıldığı bu günlerde 3 bin TL altına geriledi.
Bu bilgileri verdikten sonra; buraya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Çalışanlara ödenecek minimum asgari ücretin kararını bakın kimler belirliyor?
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından tespit edilen üyelerden birinin başkanlığında toplanır. Komisyonda yer alan kişiler şöyledir:
ÇSGB Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı,
ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı, Hazine Müsteşarlığı temsilcisi, en çok üye sayısına sahip işçi kuruluşundan (Türk-İş) 5 temsilci, en çok üye sayısına sahip işveren kuruluşundan (TİSK) 5 temsilci, Devlet İstatistik Enstitüsü Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından asgari maaş konusuyla ilgili dairenin başkanı veya yetkilendirilen bir görevli.
Toplam 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda en az 10 üyenin katılımı sonucunda oy çokluğu ile karar alınır. Yapılan oylamanın eşit çıkması halinde ise komisyon başkanının bulunduğu tarafın görüşü kabul edilir. Söz konusu toplantılardan çıkan asgari maaş kararı kesindir. Bu karar bilgilere ve belgelere dayandırılarak verilir.
Görüldüğü üzere böyle bir komisyondan asgari ücretlilerin lehine bir karar çıkması mümkün değil.
Asgari ücret belirlenirken işletme, firma ve şirketlerin mali durumunun da gözetilerek bir denge kurulması gerekir. Dolayısıyla yapılacak pazarlık her iki tarafın da kabul edebileceği anlaşma olmalıdır. Yoksa işçi azaltımı gündeme gelecektir.
Bu nedenle hükümet,
İşletmelerin bu durumunu da göz önüne alarak ücret desteği ile sözleşme artışı sübvanse edilebilir.
Sayın Cumhurbaşkanı "Asgari ücrete enflasyonun üzerinde muamele yapacağız " dedi. Bakalım bu muamele kimin gönlünü razı edecek?