Selman Yümnü'nün "Sınırsız para basma yetkiniz olsa" başlıklı köşe yazısı

İlk duyduğumuzda kulağa hoş gelen bir cümle değil mi? Ne güzel olurdu sınırsız para basma yetkimiz olsa ve bu bastığımız paranın geçerli olması. Evet bu mümkün. Nasıl mı? Hala çek kullanıyorsanız pekala mümkün bir durum.

20.yüzyılın ikinci yarısında, özellikle 1990'lı yıllarda çek kullanımı zirveye ulaşmıştır ancak bundan sonra kredi kartlarının yaygınlaşmasıyla önemini kaybetmiştir. Günümüzde bazı ülkelerde kademeli olarak çek kullanımı terk edilmektedir.

31 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bankaların süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için karşılığının bulunmaması halinde ödemekle yükümlü oldukları tutar 6.000 TL'den 9.270 TL'ye artırılmıştır. Yani çek yaprağına ne kadar bir miktar yazdığınızın önemi olmaksızın banka sadece 9.270 TL’si kadar yükümlüdür.

Merkez bankaları para basarken bu basılan para karşılığında elinde altın bulundurmalıdır. Karşılıksız para basıldığında ise bu enflasyon olarak karşımıza çıkar. Tıpkı pandemi zamanında birçok merkez bankasının karşılıksız bastığı paralar ve sonucunda dünya genelinde oluşan enflasyon furyası gibi.

Peki merkez bankaları para basarken karşılığında altın bulundurmak zorunda iken bizler çek yazarken bunun karşılığında ne bulunduruyoruz elimizde ‘koca bir hiç’. Sonrasında ise oluşan birçok mağduriyet yaşanıyor.

Ekonomi yönetiminin bir an önce bu soruna bir çözüm bulması şarttır. Dünyada uygulanan benzer örneklerine bakabilirler. Mesela banka bir müşterisine bir çek veriyor ise miktarın tamamından sorumlu olmalıdır. Çek koçanları boş olarak müşteriye verilmemeli her yaprağın üzerinde bir miktar yazmalıdır.

Eğer çek yaprakları böyle boş şekilde müşteri kullanımına sunulmaya devam ederse hem mağduriyetler devam eder hem de içinden geçtiğimiz ekonomik kriz derinleşmeye devam eder. Diyeceksiniz ki ‘zaten çekler bankadan sorgulanıyor’ filan ama bugünden yarına kimin nasıl bir sıkıntıdan geçeceği belli değil. Dün banka için ekonomik sicili iyi olan müşterilerin yarına bir garantisi yoktur.

Çek sayfaları müşterilere boş şekilde teslim edilmeye devam eder ve bankalara sadece 9.270 TL’lik kısmından sorumlu tutulmaya devam ederse ne bu mağduriyetlerin önüne geçilebilir ne de ekonomik krizin domino etkisine engel olunur. Her batan tüccar yanında başka tüccarları da aşağıya çekmeye devam eder.

Sonra her birimiz yürüyen merkez bankası gibi para basmaya devam ederiz hem de karşılığı olmayan bir şekilde.

2024 zorlu bir sınavdı. 2025’in ilk 6 ayı yine aynı zorluklarla devam edecek gibi görünüyor. Krizin son düzlüğünde kötü bir sürpriz ile karşılaşmamak için biraz daha dikkatli davranarak bu süreci geçirmek dileği ile.

Mutlu haftalar…