Son 72 saatte içinde bu ülkede olanlar bir yılda Avrupa’nın herhangi bir ülkesini bırakın on ülkenin toplam gündeminde yaşanmıyor.
Bu hafta neler oldu güzel ülkemizde;
- Hdp Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığı kaldırıldı. Gergerlioğlu meclis binasından ayrılmayarak eyleme başladı.
- Hdp’ye kapatma davası açıldı.
- Andımız kaldırıldı.
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetindeki Gezi Parkı, Vakıflara verildi.
- Büyükşehir belediyelerinin yetkileri sınırlandırıldı.
- 4,5 ay önce göreve gelen Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alındı.
- İstanbul Sözleşmesi’ni onaylayan ilk ülke olan Türkiye, sözleşmeden çekildi.
Hangi maddeden başlayalım ne diyelim ne yorum yapalım bilemiyorum. Ben artık ülkemde olanlara üzülmekten yoruldum. Haberleri izlemiyorum, gazete okumuyorum fakat gene çare olmuyor. O kadar büyük skandallar yaşanıyor ki bir şekilde önüme çıkıyor gelişmeler. Ama sosyal medyadan ama insanların dile getirmesinden kaçış yok.
Parti kapatma davalarından en çok şikayet eden iktidar partisi önce Hdp'nin belediyelerine kayyum yoluyla çöktü daha sonra genel başkanını hakim karşına çıkarmadan tutukladı mahkemenin beraat kararına rağmen serbest bırakmadı başka bir gerekçeyle yeniden tutukladı. Tekrar ve tekrar ediyorum devlet bunların suçunu ispat etsin sonra müebbet versinler fakat sırf iktidar suçlu dediği için kimse tutuklanamaz. Grup toplantılarında esip gürlemekle olmuyor bu işler. Andımız kaldırıldı, Cumhur ittifakı tarafından. Söyleyeceklerim bu kadar.
Büyükşehirleri kaybetmenin intikamını halktan alamadığı için belediyelerden alıyorlar. Sosyal yardım paralarına el koyuyor, ucuza ekmek satmasını yasaklıyor, yetkilerini elinden alıyor, belediye meclislerini kaosa çeviriyorlar. Sosyal demokrat belediyelerin belediyecilik konusunda inanılmaz başarılarını gölgelemek baltalamak istiyorlar. Merkez bankası başkanı 2001'den bugüne 7. kez değişti. Akp eski milletvekili Şahap Kavcıoğlu yeni başkan olarak atandı.
Türkiye Barolar Birliğine bağlı 77 baronun ortak açıklamasından: "İstanbul Sözleşmesi, kadınların, çocukların herkesin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alan ve şiddet mağdurlarının korunması, rehabilitasyonu ve bir daha aynı şiddet vakalarının yaşanmaması için topyekûn bir birlikteliği öngören, herkesin yaşama hakkının teminatı bir uluslararası antlaşmadır. İstanbul Sözleşmesi; çok uzun yıllardır sürdürülen kadın hakları mücadelesi ve kazanımları ile hazırlanmıştır. Bu nedenle binlerce yıllık mücadeleye dayanan, bu uğurda yitirilen canların emeklerinin ve kişi hak ve özgürlüklerine ilişkin çok önemli hukuki kazanımlarımızın bir gecede yok edilebileceğinin sanılması çok büyük yanılgıdır."