Hasan Kar'ın "Z kuşağı mı, Alfa kuşağa mı?" başlıklı köşe yazısı

Bulunduğumuz her ortamda alacağımız çok küçük bir önlem bir bakarsınız büyük bir felaketin önüne geçmiştir. Bir yerde gözünüze batan bir şeyi düzeltirsiniz yarın olası bir can veya mal kaybının önüne geçersiniz. Hayat bu… İyi günler iyi haftalar.

Yaşadığımız dünyada 6 kuşak var (Gelenekçiler veya sessiz nesil 1945 ve öncesi doğumlular), (Baby boomers kuşağı 1946,1964), (X kuşağı 1965,1976), Y kuşağı 1977, 1995), Z kuşağı 1996,2015) Alfa kuşağı 2016 ve sonrası doğanlar. Bazı sitelere göre ufak tefek değişkenlik gösterse de üç aşağı beş yukarı tablo bu kıymetli okurlar.

Şimdi şöyle bir bakıyorum tabloya, hani belli bir yaş gurubunun kendi emsal gurubu ile bir araya geldiğinde hep takıntılı olduğu konular vardır. Hani bizim zamanında bu iş bu olay böyle olurdu gibi. Evet 70, 80, hatta 90’lar'dan sonra işler azar azar değişim gösterdi. Hemen hemen her alanda çalışma hayatında komşuluk, sosyal hayatta bir değişim ve dönüşüme uğrayan bir nesil ortaya çıktı. Ben bu konu ile alakalı sadece bir misal vereceğim ve yazımı bitireceğim. Çocukluk yıllarımda tarımsal faaliyetleri bir bir gözlemleme fırsatımız olur işi evre evre takip edip aşamalarını görürdük. Yıllar yılı baktığımız büyük baş hayvanın sütünden yoğurt, ayran, tereyağı, peynir, lor veya keş (biz keş deriz), kurut gibi bunların hepsinin yapılışına şahit oluyorduk, her hafta sürekli küçük bir mandıra gibi. Şu an marketten aldığımız beş - altı kalem malı biz kendimiz üretiyorduk ve benim yaşta ve daha ileri yaşta olan kişiler bu anlatılanları bizzat yaşamışlardır. Çok güzel günlermiş be o günler! Vallahi şimdiki kuşaklar bu anlattıklarımı zorlasa çiftliklerde şahit olabilir. Bundan sonrası sosyal medya kuşağımı olur ne olur inanın bende bilmiyorum. Kendinize iyi bakın, hoşça kalın.