Hasan Kar'ın "Şeyh Hasina" başlıklı köşe yazısı

Yaşadığımız evrende, sonsuz hiçbir şey yok. Tükenmeyecek ve bitmeyecek kaynak da yok. Bizlerde bu evren içinde belli bir yaşam döngüsünü tamamlayıp göçüp gideceğiz. İyi günler iyi haftalar…

Kıymetli okurlar; nadirde olsa ulusal ve ulusalın dışında yazı yazıyorum. Bu haftaki köşemi yaklaşık bir aydır takip ettiğim Bangladeş ile alakalı yazmak istedim. Belki Bangladeş'in son durumu ile ilgili TV kanallarından bilgi sahibi olmuşsunuzdur. Geçmiş yıllar Arakan mülteci kamplarında insani yardım çalışması için Bangladeş'e gitmiştim. Dünyanın en büyük mülteci kampı Naf Nehri kıyısı Bangladeş sınırları içinde bulunmaktaydı. Arıkanlılar da dünya üzerinde birçok Müslüman’ın gördüğü eziyeti, acıyı, gözyaşını başka bir coğrafyada yaşıyor. Myanmar devleti hükümeti bu Müslüman topluluğuna Myanmar’ın topraklarından zor kullanarak atmak için yıllardır uğraş veriyor. Arıkanlıların köylerini, evlerini, sivil halkı yakıyor, yağmalıyor ve bir şekilde insanlar için zorunlu göç başlıyor. Bangladeş Myanmar arasında bulunan Naf Nehri'nden bambu sal ile yaşadıkları toprakları terk ediyor, nehri geçerek Bangladeş'e sığınıyorlar. İşte her şey burada başlıyor. Çünkü sığındıkları ülke gerçekten yoksul ve fakir bir ülke. Onlara verecek hiçbir şeyi olmayan bir ülke ve mülteciler inanılmaz kötü şartlar altında tropikal bir iklim, dağlık bir alanda derme çatma bir şekilde yaşam savaşı veriyorlar. Tamamen yurt dışından gelen insani yardım kuruluşları ile ayakta kalan bu insanlar kıyıda kalmış, unutulmuş durumda.

Evet konumuz Hasina aslında. Bangladeş'te kaldığım süre içerisinde birtakım olayları gözlemlemiştim. Birincisi Bangladeş siyasetinin bitik olduğu, tüm organların çalışmadığı, her birimde, kurumda, sıkıntıların bir dağ gibi olduğunu orda edindiğim arkadaşlar ile de dile getirmiştim. Zaman zaman bu arkadaşlar ile yine görüşüyorum. Geçtiğimiz ay öğrencilerin başlattıkları ayaklanma en sonunda Şeyh Hasina'nın ülkeden kaçması ile sonlandı. Şimdi Nobel ödüllü Muhammed YUNUS'la, geçici hükümet kurulması ile anlaşıldı ve geçici hükümeti kuruldu. Umarım her şey yoluna girer. Ümit edilen refaha, özgürlüğe, zenginliğe ulaşılır. Bu duygu ve düşünce ile kendinize iyi bakın hoşça kalın.