Teknoloji, insanların işini kolaylaştıracağına insanların boşluğunu doldurmaya başladı. Ancak bir insandaki boşluğu ancak bir insan ile doldurulabilir. Eğer teknoloji ile doldurulmaya çalışılırsa kısa vadede çözüm olur. Ancak uzun vadede zararlı olan büyük etkileri olur. Örneğin çocuk veya yetişkin biri olsun kendini oyuna verdiği zaman çok keyif alır.
Oyunlarda rekabet olduğu için çok zaman harcaması gerekir. Zaman harcaması gerekir çünkü sanal bir dünyada kendine bir yer ayırmalıdır. Ayrıca bu durum sosyal medya içinde geçerlidir. Sosyal medyada çoğu kişi ünlüler gibi davranmaktadır. Ünlüler gibi davrandıkları için gündemde kalmak için epeyce bir zaman harcıyorlar. Kahvesi dökülmüş ve kahvem döküldü diye sosyal medyada paylaşan kişiler biliyorum. Cidden kahve döküldü ve temizlemek yerine bunu sosyal medyada paylaşmayı mı düşündün? Niye? İşte gerçek dünyadan kopma budur.
Herkes bilmedir ki vücudumuz gerçek dünya ile entegre olursa düzgün çalışır. Yukarıda bahsettiğim durumlarda kişinin ana dili sanal olacaktır. Etrafındakilerle iletişim olmazsa, kitap okumazsa, araştırma yönünü güçlendirmezse, tartışma yapabilecek seviyeye gelmezse ana dilini unutacaktır. Belki 10 – 20 yıl önce yazılan kitapları okuyup anlamayacaktır.
Buzdolabınıza sarılır mısınız? :) Akıllı evler diğer teknolojik ürünler gibi sonsuz bir gelişim sürecindedir. Sizi anlayan, sizi takip eden bir ev düşünün. Sizin ruh halinize göre ortam oluşturmaya çalışan, sizi mutlu edecek şeyleri yapan veya önerilerde bulunan bir ev düşünün. Birçok örnek verilebilir ancak buzdolabı örneği ile yazıyı bitirmek isterim.
Eve geldiniz ve buzdolabı ile muhabbet etmeye başladınız. Basit bir muhabbet değil. Gününüzün nasıl geçtiğini, dertlerinizi, planlarınızı anlattığınız bir buzdolabı düşünün. Sizi sakinleştiren, mutlu eden, “Sen çok dertli gözüküyorsun, gel bir soda iç!” diyebilen bir teknoloji düşünün. Çok faydalı ancak içinizdeki yalnızlığı sadece teknoloji ile doldurmayın. İnsan yarım bir candır ve yarım can zayıftır. Yaşamınızı güçlü kılmak istiyorsanız içinizdeki boşluğu insanlar ile doldurun. İnsanlar evrendir ve evrenin içine birden fazla evren sığabilir. Yapacağınız tek şey kahveniz döküldüğünde, “Acaba etrafımda kime kahve yapmadım?” diye düşünmektir. Esen kalın.