Annesi ve babası her yıl çocuğunu dedesinin yanına gönderirken trende ona eşlik edip bir sonraki gün trenle geri dönüyorlardı. Çocuk biraz büyüdüğünde “Artık büyüdüm. Bu yıl dedemin yanına tek başıma gidebilir miyim?” dedi. Anne ve baba, çocuğun bu isteğini başta reddettiler ancak çocuğun ısrarına daha fazla dayanamayıp kabul ettiler. O gün geldiğinde, tren kalkmak üzere iken baba, çocuğunun cebine bir kâğıt parçası koyup “Eğer kendini yalnız, üzgün, korkmuş hissedersen bunu oku!” dedi. Annesi ve babası tarafından iyice tembihlenen çocuk için ilk defa yalnız yolculuk başlamıştı. Etrafındaki yabancılardan korkmaya başlamıştı. Bir süre sonra dayanamayacak halde iken gözyaşlarını silerken aklına babasının cebine koyduğu kâğıt parçası geldi. Kâğıt parçasını cebinden alıp okumaya başladı; “Korkma! Biz son vagondayız.”
Aslında bu çocuk atacağı her adımı artık korkusuzca atacaktı. Çünkü onu destekleyen, yanında olan sevdikleri olacağını bilecek. Çocuklarınızın kararlarına müdahale etmeniz, onun tecrübe kazanmasını engellemeniz ve ömür boyu aynı vagonda olmanızı sağlayacaktır. Bir gün siz çocuğunuzun yanında olmadığınızda çocuk kötü kararlar, başarısız sonuçlar ile bunalıma girecektir. Toplumsal ve her aile için bu tehlikeli bir durumdur. Çünkü hayat ile mücadele etmeyi öğrenememiş bir çocuk için diğer hayatlar için de bir tehdittir. Rüzgârın onu nereye savuracağı belli olmaz.
Walter Mischel, 1970 yılında Stanford Üniversitesi içindeki bir anaokulunda Marshmallow Testi diğer adıyla Zevki Erteleme Testi deneyini yapar. Deneye 4-6 yaş arasındaki anaokulu çağındaki çocuklar katılıyor. Deneyin amacı çocukların kendini kontrol edebilme ve duygularını yönetme becerilerini ölçmek içindir. Deney, bazı çocuklarda odaklanma, özgüven, stres ile mücadele, madde kullanımına mehil etmeme durumlarını inceliyor. Psikolojide meşhur deneylerden bir tanesidir ve kesinlikle araştırmanızı tavsiye ederim.
Mutluluklarımız, mutsuzluklarımız bizim kararlarımıza bağlıdır aslında. Bir çocuk kırmızı elbisesini giymek isterse itiraz etmeyin. Hayır, bu elbiseyi giyeceksin diye inatlaşmayın. Her insan ne karar vereceğini çocukken öğrenmelidir. Sizin sadece bir tane hayatınız var. Başka hayatlara müdahale etmeniz hiç bir kültürde etik değildir. Bu sizin başkalarına zarar vermekten başka bir şey yapmaz. Son vagonda olun, trenin nereye gideceğine karar vermeyin. Esen kalın.