Hasan Kar'ın "Mesleki yeterlilik" başlıklı köşe yazısı
Yaşadığın bugününe değer katmak ve değerli hissettirmek istiyorsan geçmişine değer vermen gerekiyor. İyi günler iyi haftalar…
Geçmiş yıllarda hemen herkesin bir meslek geçmişi vardır. Kimimiz mobilya, kimimiz terzi, berber, elektrik, sıhhi tesisatçı gibi… Sonrasında ya başladığı mesleki alanda devam eder veya başka bir meslek alanında sürdürürdü hayatını. Birde okul hayatına devam ederek yaz aylarında çalıştığı işte yarım yamalak da olsa mesleki yeterliliğe sahip oluyor. Okul yaz tatili döneminde velisi tarafından herhangi bir meslek işine verilen dünün çocukları bugün ise farklı alanlarda yaptıkları herhangi bir işte çalışırken geçmişte yaz aylarında öğrendikleri meslek tüm hayatları boyunca yeterli olacaktır. Bugün ise durum gerçekten çok farklı. Yaz tatilinde mesleki alandaki işyerlerine kimse çocuğunu vermiyor bu konuda çuvaldızı kendime batırıyorum burada sıkıntı yok. Ama ben genel tablodan bahsediyorum. Bugün birçok meslek devamlılığı sürdürecek insan kaynağına ihtiyaç duyuyor. Hemen herkesin arabası var ve herkesin ortak bir düşüncesi var. Arabanızın bakım ücreti, işçilik maliyeti biraz fazla geliyor değil mi? Akıl ve mantığa sığmayan bir husus var burada. Şöyle ki her geçen yıl trafikteki araç sayısı artıyor ama bunla orantılı sanayide çalışan insan sayısı artmıyor. Haliyle hem yoğun tempo iş kaygısı olmadan çalışırken hem de eleman ile ilgili sıkıntı yaşanıyor. Belki en kolay olan “eleştiri” olanı yapıyor insan oğlu. Herkes okuyacak diye bir şey yok, olmamalı da zaten esnaf sanatkar işe işçiye ihtiyacımız var ağır sanayide alın terine ihtiyaç var. Yani işin kısacası meslek, insan hayatında en güzel ve önemli bir durumdur meslek ile tanışmış insan hayata ve yaşama güzel bakan bir insan olur. Kıymetli olur, saygın olur ve saygılı olur. Bu duygu ve düşünceler ışığında kendinize iyi bakın, hoşça kalın.