Ali Keskinsoy'un "Lokman Hakim'in önemli 8 tavsiyesi!" başlıklı köşe yazısı
Kıymetli okuyucular, Kur’an-ı Kerim’de Allahutaala Lokman Hekim’den bahseder. Lokman Hekim derler, hekim değil, hakimdir, yani hikmetli konuşan demektir.
Allahutaala onun oğluna yaptığı nasihatleri bizlere aktarıyor, çok muazzam nasihatler, bununla beraber Kur’an-ı Kerim’de mevcut olmadığı halde, yine Hazreti Lokman hakimin yaptığı nasihatler vardır.
Onlardan bir tanesinde Hazreti Lokman derki,
“Geçmiş peygamberlerin nasihatlerinden 8 şey öğrendim ve ezberledim, onları hayatıma tatbik etmeye çalışıyorum, sizlere de tavsiye ediyorum” diyor.
Ne kadar mühim bir mesele…
Birincisi namazda olduğun zaman kalbini muhafaza et.
Allah’ın huzurunda olduğunun farkında ol, namaza durduğu zaman iş yerine düşünme Allah’ı düşün özellikle. Ancak ve ancak sana ibadet eder senden yardım isteriz dediğin zaman, Allah’ı düşün Allah’ı hatırla.
Ancak senden yardım talep ederiz diyoruz, ama zihnimiz başka yerlerde geziyorsa, sanki onlardan istemiş gibi oluruz ki bu çok tehlikelidir.
1) Namazda olduğun zaman kalbini muhafaza et.
Kur’an-ı Kerim’de namazı anlatan çok ayet vardır. Özellikle birisi “Beni hatırlamak için namaz kıl” Allah buyuruyor.
Biz, işlerimizi hatırlamak için maalesef namaza duruyoruz, belki o niyetle durmuyoruz ama öyle oluyor, öyle alışmışız.
Allah huşu ile namaz kılabilmeyi hepimize nasip eylesin.
2) Yemekte olduğun zaman mideni muhafaza et.
Haram lokma sokma, o yemeği yerken Allah’ın yarattığını ve o yemeklerdeki mucizeleri, Allah’ın lütfunu hatırla Allah’a hamd et.
Birde biz yemeğe oturduğumuz zaman maalesef ayarı kaçırıyoruz, çok yiyoruz.
Aslında Efendimiz (aleyhisselam) buyuruyorlar ki, Ademoğluna birkaç lokma yeter. Eğer bunu ayarlayamıyorsa, midesinin üçte birini yemeye, üçte birini içmeye, üçte birini de nefese bıraksın. Biz nefes alacak, hatta su içecek yer bile bazen bırakmıyoruz maalesef.
3) Başkasının evinde olduğun zaman, başkasının dükkanında olduğun zaman gözlerini muhafaza et.
Bu gözler kusuru aramak ister, hele hele bazıları evlere gittiği zaman, onun evi çok pisti, eşyaları çok dağınıktı, eşyaları çok uyumsuzdu bu bizim aramızda fazla olmaz ama siz anladınız meseleyi.
Yani bu tür meseleler olmaz, insan gözleriyle kusuru aramamalıdır, aynı zamanda namahreme karşıda gözlerini muhafaza etmelidir.
4) İnsanların içinde olduğun zamanda dilini muhafaza et.
Ne konuşacağını düşün ondan sonra konuş, onu bir tart, bu konuşmak bu sözü söylemek benim faydam olur zararım olur ona göre konuş.
Bazen insanların gıybeti süsle süsle anlatmasına kapılıp, biz de ciddi günaha girebiliyoruz. Bu konuda dilimizi koruyacağız, özellikle insanlar arasında.
5) 2 şeyi devamlı hatırla 2 şeyi de unut.
Bakalım neymiş onlar,
1- Allah’ı devamlı hatırında tut,
Benim yaptığım bu işten Allah razımı de Allah şu an beni gözetliyor de, devamlı Rabbini hatırında tut.
2- Birde ölümü hatırımda tut,
Her an ölüm gelebilir, yaşa bakar mı bakmaz, makama mevkiye bakar mı bakmaz, hasta olmak sağlıklı olmak olmaz.
Bazen diyoruz ki bu adam hasta muhtemelen yakında vefat eder, hatta ailesine bunu söylüyorlar. Bir bakıyorsunuz o söyleyen adam gitmiş, ölüm sürpriz olarak geliyor muhteremler, hazırlıklı olmak lazım.
Ahh keşke nasihat alabilsek, evet ölümü devamlı hatırımıza tutacağız, her an ölebilirim, birde Allah’ı devamlı hatırımıza tutacağız.
Yedi ve sekizinci nasihati, başkasına yaptığın iyilikleri unut. İyilikler kim için yapılır? Allah için yapılır, karşılığı kimden beklenir? Allah’tan beklenir. Bitti, bu kadar hepimiz biliyoruz, hepimiz biliyoruz ama uygulamak zor, insanlara yaptığın iyilikleri unut. Birde, başkalarının da sana yaptığı kötülüğü unut. “Hocam ben keriz miyim?” diyeceksiniz. Ayeti kerimesinde rabbimiz, bu güzel ahlaka dirençli adamlar muaffak olabilirler, buyuruyor.
Ve Allahutaala; affeden ortamı düzelten kişinin mükafatı Allah’a aittir diye, Allah özellikle onlara mükafat vadediyor.
Biz insanlara mahlukata iyilik yapacağız, Allah için yaptığımız için insanlardan değil Allah’tan ücretini bekleyeceğiz. Birileri bize kötülük yapmış olabilir, unutacağız.
“Hocam ben asla unutmam” diyorsan, hayatın boyunca üzerinde yük taşımış olursun, namaza durursun onunla uğraşırsın, yatarsın onunla uğraşırsın uykun gelmez, ama affedersin rahatlarsın.
Allah o geniş gönlü hepimize nasip eylesin...
