Oğuzhan Kır'ın "Lahna’dan Ortaköy’e (2)" başlıklı köşe yazısı
1841 yılında Lahna karyesinin muhtarı Çiftçi Mehmed’in oğlu Çolak Ömer Bey’dir. 55 yaşında, orta boylu, hafif kır sakallı bir şahsiyettir. Bir önceki muhtar ise Çiftçi sülalesinden Veliüddin İsmail Bey’dir. 38 yaşında, orta boylu, hafif kır bıyıklı biridir. Köyde bir adet cami bulunur. Caminin imam hatibi 70 yaşında olup orta boylu, ak sakallı Ali Efendi oğlu Mustafa Efendi’dir. Köy halkı arasında “Aylak, Baba, Çakır, Dayı, Efendi, Hacı, Kara, Karaman, Macar ve Molla” lakapları oldukça yaygındır.
1845 tarihinde Lahna Sultan Orhan Camii İmam Hatibi Hasan Halife vefat edince vekili olan Yusuf oğlu Ahmet Efendi görevin kendine verilmesini talep etti. Lahna, tıpkı Kocaali, Melen Köyü ve Bolazar gibi Orhan Gazi zamanında fethedilerek vakıflaştırılan kurucu köylerden biri olduğu için Lahna Camii’ne yapılan imam atamaları, vakıf yönetimi tarafından atanmıştır.
Antik zamanlardan beri Kocaali havalisinde varlığı bilinen simli kurşun ve çinko madenleri, 1880’li yıllarda Lahna doğumlu Laz Mehmed Arif Bey tarafından çıkarılıp işlenmek istendi. Mehmed Arif Bey; Kandıra Kaymakamlığı, Kocaeli Mutasarrıflığı ve Osmanlı Orman ve Maadin Nezareti’ne yaptığı başvuruda Çam Dağı ve Maden Deresi’ndeki bakır, çinko ve kurşun madenlerini kendisinin keşfettiğini ve maden ocağı kurarak işlemek istediğini beyan etti. Geyveli Mardiros Efendi de madenleri çıkarmak için girişimlerde bulundu. Lahnalı Laz Mehmed Arif Bey ile Geyveli Mardiros Efendi mahkemelik oldular ve dava yaklaşık 10 yıl sürdü. Sonuç olarak Laz Mehmed Arif Bey, Çam Dağı’nda keşfettiği kurşun ve çinko yataklarını kendisinin bulduğuna devlet görevlilerini bir türlü ikna edemedi.
Lahna, Cumhuriyet döneminde Orta ve Doğu Karadeniz’den göç aldı. Özellikle 1950’lerden sonra nüfusu hızla artmaya başladı. Lahna’nın çevresinde yeni mahalleler kuruldu. Yeni kurulan mahallelerin arasında kalan Lahna, Ortaköy olarak anılmaya başlandı. 1970’lerde birkaç büyük mahalleden müteşekkil bir bucak haline geldi. Osmanlı zamanından beri kaza merkezi Karasu idi. Halkın Lahna’dan Karasu’ya gidip gelmesi hemen hemen 1 gün sürüyordu. Kocaali’de de belediye teşkilatı bulunuyordu fakat Lahna’nın nüfusu hemen hemen Kocaali’ye denk idi.
1967 yılında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay Sakarya gezisine çıktı. Bu minvalde Karasu’nun bucağı olan Kocaali’yi de ziyaret etti. Kocaali Hükümet Konağında Kocaali’nin önde gelen yöneticileriyle görüştü. Lahna halkı, köylerinin kaza merkezi olan İncilli’ye uzak olduğu için hükümet işlerinde oldukça zorlandıklarını, belediye hizmetlerinden yeterince faydalanamadıklarını, nüfusun artması sebebiyle Lahna’da bir belediye teşkilatı kurulması gerektiğini ifade ettiler. Bu konu daha sonraki tarihlerde milletvekilleri başta olmak üzere devlet adamlarına iletilmişti.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti İçişleri Bakanlığı 1972 tarihinde Lahna’da belediye teşkilatı kurulmasını uygun gördü. 11 Ocak 1973 tarihinde Cevdet Sunay’ın imzasıyla Ortaköy Bucağı’nın ismi Lahna olarak yeniden resmiyet kazandı ve belediye teşkilatı kuruldu.
Kocaali’nin en eski ve en büyük yerleşimlerinden biri olan Lahna (Ortaköy) İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak için hayata geçirilen Büyük Melen Barajı’nın suları altında kalacağı için 2014 yılında tahliye edildi. Köy halkının bir kısmı Düzce’deki akrabalarının yanına giderken diğer kısmı Kocaali, Karasu ve Adapazarı’na taşındı. Melen Çayı’nın var ettiği tarihi Lahna beldesi yakın zamanda Melen’in sularına gömülecek.
Belge Özeti: Lahna Orhan Camii İmam Hatibi Hasan Halife'nin ölmesiyle boşalan hitabet görevinin Ahmed Efendi ibn Yusuf'a verildiği arzuhal, Aralık 1845.
Belge Özeti: Lahna'da 11 Ocak 1973 tarihinde belediye teşkilatı kurulmasına Cumhurbaşkanı Başkanı Cevdet Sunay'ın imzalarıyla onay verildiği belge.