İşe bazı kavramları kısaca tanımlayarak başlayalım.
Siyaset bilimi, siyasal otorite ile ilgili kurumların ve bu kurumların oluşmasında ve işlemesinde rol oynayan bilim olarak tanımlanabilir.
Devlet, toplumların evriminde yönetimin kurumlaşması aşamasında ortaya çıkmıştır.
Siyaset ise devletten önce de, devletin dışında da var olmuştur.
Öte taraftan iktidar kavramı, otoriteyi de içerir. Otoritenin görüldüğü her yerde de “yöneten” ve “yönetilen” ayrımı bulunur. Toplumun en küçük birimlerinde, hatta ikili bireysel ilişkilerde bile otoriteye rastlayabiliriz. Bu açıklamaların sonucunda siyaset biliminin konusu olarak “Devlet”i kabul etmek nasıl fazla dar bir çerçeveye sıkışmak demekse, iktidar anlayışına sığınmak da siyaset bilimini ilgisi olmayan alanlara itmek anlamına gelir.
Ülkemizde siyaseti hep iktidar üzerinden değerlendiriyoruz. Hâlbuki iktidar bu işin sadece bir unsuru, Vatandaş elindeki gücün farkında değil. Mühür sende kardeşim güç sende. Siyasetçiler bize hizmet etmek için oradalar. Biz onların önünde ezilip büzülmeyeceğiz onlar bizim önümüzde el pençe duracaklar. Hizmet edecekler. Etmedi mi değiştir tercihini yenisi gelsin. Patron vatandaşken öyle bir kurgulamışlar ki hırsızlığı bile meşru hale getirmişler. Vah ki ne vah.
Siyaset enteresan bir alan, bir siyasi partinin yükselişini durduramadığınız gibi düşüşünü de engelleyemiyorsunuz. Halkın gönlünü kazanmak ne kadar zor ise kaybetmek de bir o kadar zor aslında. Ama tarih kitaplarında okuduğumuz belgesellerde izlediğimiz olaylar günümüzde gerçekleşmeye başladı. Demokrat Parti örneği DSP örneği Anap örneği gibi sanırım AKP'de siyasi ömrünün sonuna doğru ilerliyor.
2002-2008 yılları arası yani Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçildiği döneme kadar yükseliş, 2009-2018 yılları arası Başkanlık sisteminin başladığı yıla kadar duraklama ve 2018'den günümüze kadar geçen süreci de çöküş dönemi olarak tanımlayabiliriz. Youtube'da Prof. Dr. Özgür Demirtaş'ın da ülke ekonomisini grafikleştirdiği tabloya bakacak olursak da verilerin aşağı yukarı bu şekilde yansıdığını gözlemleyebilirsiniz.
İktidar 2023'de olacağını söylediği muhalefetinde hemen istediği seçimlerin 2022 yılında gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Hem Akp Genel Başkanının yasal olarak tekrar seçime girebilmesi için hem de ülkenin artık nefes alacak zamanının kalmamasından dolayı böyle öngörüyorum.
Kimler aday olur bilemem fakat yolun sonuna gelindiği ekonomik, siyasi ve sosyal yaşamdaki verilerden anlaşılmaktadır. Halkımızın gücünün farkına yavaş yavaş vardığını da görmekteyiz. Ülkemiz için hayırlısını diliyorum.