Bu zafer, Türk milletini yok etmeye çalışan işgal güçlerinin haksızlıklarına, yoksulluğa ve tüm olumsuzluklara karşı aziz milletimizin Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde tüm dünyaya “Türk milleti bağımsızdır ve bağımsız kalacaktır, ay yıldızlı bayrağımız milletimiz var oldukça gökyüzünde dalgalanacaktır” diye haykırdığı, aziz milletimizin şanlı zaferidir.
Bu zafer, vatan toprağı işgal altında bulunan bir milletin, yokluklara, rağmen azimle, inançla ve kararlılıkla toprağını nasıl müdafaa edebileceğini, büyük bedeller ödeyerek de olsa yedi düvele göstermiştir.
100 yıl önce, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleşen Büyük Taarruz, Türk ordusunun zaferiyle sonuçlandı.
Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz ‘un başarıyla sonuçlanmasının ardından Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilmiş; 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuştur.
İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.
Günün anlam ve önemini bilmeyen yoktur diye düşünüyorum.
Bu özel ve gurur veren günlerimizin anılması, kutlanması burukta geçse de akılıma hep Mustafa Kemal Atatürk’ün şu cümleleri aklıma geliyor.
Gençler! Geleceğe güvenimizi güçlendiren ve sürdüren sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitimle, bilgi ile insanlıkta üstünlüğün, yurt sevgisinin, düşünce özgürlüğünün en değerli örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni kuşak! Cumhuriyeti biz kurduk, O'nu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz (Mustafa Kemal ATATÜRK)
Milletçe sahip olduğumuz vatan sevgisi ve hürriyet aşkı, dün olduğu gibi bugün de Mehmetçiğimizin kahramanlık ve cesaretinde vücut bulmaktadır. Cumhuriyetimizin temellerinde yer alan bu yüksek ruh ve şuur her an, her saniye canlı kalacak, yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.
Yolun yolumuzdur!