Hasan Kar'ın "Sizce ne yapılmalı?" başlıklı köşe yazısı
Hayatta hiçbir şeyden ders almamak gibi yanımız tarafımız var. Oysa öyle olmamalı. İnsan doğruyu bulana kadar öğrenmeli. Ne kadar yanlış bir iş yapabilir? Eyvallah ama doğruyu gördüğü an yanlışından vaz geçmiyorsa burada ayrı bir sıkıntı var demektir. İyi günler iyi haftalar…
Eskiden kalma ama ne kadar eski bilmiyorum… Mesela düğünlerde, konvoy esnasında, gelin almada araç camından silah ile ateş etme gereksizliği geçmiş yıllardan günümüze gelmiş durumda. Birçok masum canlar bu konu ile ilgili yaşamını yitirdi. Bomboş bir sebepten ötürü ne kadar ocaklar yandı. Bu konu ülkemizin aslında birçok bölgesinde yaşanan bir hadise. Ama çok ama az olarak yaşanmakta. Mesela benim çocukluğum da dini bayram sabahı silah atılmasını hatırlamam. Son yıllarda buda nerden türedi bilmiyorum bayram sabahı ile ilgili birkaç kişiye sorduğumda şöyle denildi. Bayrama girildiğini anlatmak, göstermek veya sevincini paylaşmak içinmiş! Yaa Allah aşkına bayram; bayram namazı ile başlar mezarlıklar ziyaret edilir sonra bir bayram kahvaltı sofrası hazırlanır, tüm aile ile kahvaltı yapılır, yaşlılar ziyaret edilir ve bayramlaşma ile devam eder. Bizim çocukluk yıllarından gördüğümüz öğrendiğimiz bu. Başka yerlerin örfü, adeti bizleri ilgilendirmesin. Bu tür etkinliğe ve eyleme lütfen girmeyin. Şöyle oluyor; biri bir yerden atıyor “ben altta kalır mıyım?” oda atıyor… Sonra öteki derken sürü psikolojisi ile devam ediyor. Yani bir manada gaza gelme yaşanıyor! Gelmeyin abi gelmeyin. Yani bunlar olunca bayram daha güzel geçmiyor emin olun.
İlçemiz Kuzuluk Mahallesi’nde geçtiğimiz haftalar buradan yazmıştım. Şu meşhur eski Adapazarı Caddesi'ndeki hayrat suyunda kavgalar yaşanır diye. Daha yazımdan bir hafta geçmeden bir kavgayı Adapazarı basınından gördüm. O bölgede oturan arkadaşımı aradım olay ile ilgili bilgi istedim oda mahallelinin haklı isyanını anlattı. Çeşmenin önü araçtan geçilmiyor birde onlarca damacana ile geliyor mahalleli elinde 5 kg bidon ile sıra bekliyor. Hal böyle olunca tartışmalar yaşanıyor. Oraya yazılan uyarıcı yazının hiçbir anlam ifade etmediğini görüyoruz. Peki sizce ne yapılması lazım? Kendinize iyi bakın hoşça kalın…