Muhsin Turhan'ın "Ne oluyor?" başlıklı köşe yazısı

Gerçekten olanlara anlam vermekte zorlanıyorum!

Bir taraftan Bahçeli’nin Öcalan çağrısı, bir taraftan Özgür Özel'in el veriyorum "Kürtlere devlet vaat ediyorum" sözüyle yeşillenen siyaset barışa göz kırparken!

Ne oluyorsa bir TUSAŞ saldırısı, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'e çekilen operasyon ve akabinde tutuklanması barış beklerken, kaos oluşturdu.

Sanki birileri barış değil de kavga istiyor gibi geldi bana. Kim ne istiyor kim ne istemiyor belli değil! Birileri barış isterken birileri o eli kesiyor.

Kime inanacağımızı biz de şaşırdık! Devlet, Ahmet Özer'i terör örgütü bağlantısı ile suçlarken Başkan kesinlikle reddediyor. Hiçbir delil ve bağlantı olmadığını tamamen siyasi olduğunu söylüyor. Düşündürücü olan kararın tam da barış arifesin de olması! İnsan sormadan edemiyor? Madem böyle bir olay vardı bu olay barış arifesinde niye oldu? Orta da bir kumpas döndüğü kesin.

Olayın ülkeyi karıştırmak isteyen emperyalistlerin bir oyunu olduğunu düşünüyorum. Ülkenin pkk ile barışması onların işine gelmez.

İsrail'in arzu mevut hayallerinin teröristan kurma hayallerinin filizlendiği bir zamana gelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'le restleşmesi zaten olayları geriyordu. Evet birileri düğmeye bastı. Ülkeyi karıştırmak isteyen hain çok. Dün İsrailli bir yetkilinin Türkiye’deki Yahudi lobisinin İsrail'den güçlü demesi de düşündürücü. Yahudi lobisi Türkiye Devleti’nin pkk yanlısı kürtlerle barışmasını istemez. Onların tek hayali ülkenin bölünmesi üzerinedir. Bu oyuna gelmemeliyiz. Bu Siyonist oyuna dikkat etmeliyiz.

Kürt’ü, Türk'ü bir olup tek yumruk olup bu tuzağı bozmalıyız.

Bu ülke hepimizin.

Kimsenin bölmeye gücü yetmez. Şayet biz bir olursak!