-
Saadet Partisi Karasu İlçe Başkanı Oğuzhan Coşkun, yayınladığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Yönetimde siz olacaksınız, kararları siz alacaksınız, sonra da diyeceksiniz ki, ‘Esas müsebbip muhalefet!’ Allah'tan korkun bile diyemiyorum; sadece aklınızı başınıza devşirin. Bu kadar beceriksizliğin sebebi olarak muhalefeti görmek, ayrı bir garabettir. 19 sene iktidarda olacaksınız, sonra diyeceksiniz ki, ‘Bugün Türkiye'nin karşılaştığı problemlerin tamamı muhalefetin omuzlarındadır’
Sabah ekmek kuyruğu, gün içerisinde yağ kuyruğu, gece yarısı akar kayıt kuyruğuna giriyor insanımız. Ve tüm bunların müsebbibi muhalefet öyle mi? Hele gıdadaki yoksulluğu, sıkıntıyı anlamak mümkün değil. Gıdanın üreticisi tarımdır, çiftçidir. Tarım sektörü, gıda üretiminin temelini oluşturur. Bu da doğrudan doğruya toprağı işlemekle mümkündür.
TOPRAKLARIMIZ İŞLENMİYOR
Topraklarımızın büyük bir kısmı, yüzde 10'dan fazlası işlenmiyor. Orada yetiştireceğimiz buğdayı gidip dışarıdan satın alıyoruz. Bu ne garabet, bu ne beceriksizlik? Bir insan eğer hatasını anlarsa, görürse, bir özel değerlendirme yaparsa problemlerini çözebilir. Ama göremezse vay geldi halimize… Şu anda iktidarın ya düştüğü hastalık bundan kaynaklanıyor veya başka çare bulamıyor. Kendi hatasını göremeyince bir sebep arıyor, bunu da muhalefete yüklemeyi siyaseten en kolay yol olarak görüyor.
YENİ GELENLER UZMAN BİR DOKTORUN YERİNİ ALAMAZ
Doktoru, asgari ücret seviyesini dikkate alarak, 4,5 milyon ailenin sosyal yardım aldığını, 400-500 lira, bir kısmı da 1.000-1.500 lira civarında, bir ücrete mahkum olduğunu bildiği için iktidar, ‘Şu doktorlara bir bakın, 8-9 bin lira para alıyorlar, bunu da beğenmiyorlar; yurt dışına gitmek istiyorlar, giderseniz gidin!’ diyorlar.
Ne yapacaklarmış? Karşılığında daha ucuza çalışan ülkelerden doktor transfer edecekmiş. Doktor almak o kadar kolay mı? Gelir, kendi ülkesinde geçinemediği için, orada düşük ücretle çalıştığı için burada 6-7 bin lirayı çok görenler gelir ancak, uzmanlar gelmez, ihtisas sahibi insanlar gelmez. Yeni gelenler hiçbir zaman, uzman bir doktorun yerini alamaz.
MEVCUT İKTİDAR SEBEP, HAYAT PAHALILIĞI SONUÇTUR
Her yeni gün, bir önceki günden daha pahalı bir hayat yaşıyoruz. Akaryakıta gelen zamları takip edemez olduk. En temel ihtiyaç maddelerinde tehlikeli bir pahalılık söz konusu. Başta petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artış, iktidarın ülkemizdeki hayat pahalılığındaki sorumluluğunu üzerinden atmak için kullanışlı yeni bir bahane olmuş gibi görünüyor.
Eylül’den bu yana kurda bir artış olmasaydı mazot fiyatı bugün 12 lira civarında olacaktı. Eğer mazota 10-12 lira fazladan para ödüyorsak bilinmelidir ki; bunun yarısını sadece kurdaki artıştan dolayı ödüyoruz. Peki kuru kim arttırdı? Türk Lirası’nın değerini kim düşürdü? Paramızı pul haline kim çevirdi? Uyguladığı yanlış ekonomi politikalarıyla kuru arttıran mevcut iktidardan başkası değildir.
AKIL TUTULMASI
Bu kötü gidişata sebep olanlar, bir de muhalefet partilerinin bir araya gelerek vatana ihanet planları kurduğunu söylüyorlar. Akıl alır gibi değil! Muhalefet, sorunları nasıl çözeriz diye bir araya gelirken vatan haini ama siz zam üstüne zam yaparken, ülke kaynaklarını yandaş şirketlere peşkeş çekerken, israf ederken millet sevdalısı oluyorsunuz öyle mi? Türkiye’nin altı partisine vatan haini demek nasıl bir akıl tutulmasıdır? O yüzden size göre altı tane partinin vatan haini olması da normal, ekonominin güllük gülistanlık olması da…
BİZ ERBAKAN HOCA’NIN TALEBELERİYİZ
Siz, doktora daha yoksulluk sınırında dahi bir rakam veremiyorsunuz. Bizim hedefimiz, bizim yönettiğimiz Türkiye'de, hele bunlar gibi 19 yıl değil, 9 yıl iktidarda kalsak, emin olun, asgari ücret yoksulluk sınırını geçer. Biz Erbakan Hoca’nın talebeleriyiz. Böyle devlet yönetilmez, böyle ülke yönetilmez, böyle bir anlayışla meselelere yaklaşılmaz.
Gördüğümüz gerçekleri dile getirmeyi biz vazife olarak görüyoruz. Mevcut iktidarı ve arkadaşlarını ikaz ediyoruz. Problemler ancak Saadet iktidarında çözülür. Atılan müspet adımlar var, destekliyoruz; ama yetmez. Biz bir yanda adalet diğer yanda ekonomik problemlerin çözülmesini istiyoruz. Bunun da ancak Saadet iktidarında mümkün olabileceğini tekrar vatandaşlarımıza hatırlatmak istiyorum.
Fazla değil; 1996-1997 yıllarında Erbakan Hoca’mızın son hükümetinde attığı adımlara bir bakın. Ondan önce de yine 74 ve 75 koalisyonlarını bir gözden geçirin. Nasıl destanlar yazılmış. Ama hep önümüz kesilmiş. Kendilerine göre bu memleketi kurtarmak isteyenler bu müdahaleleri yapmışlar ama bugün bin pişmanlar. Bunların ters yüz edildiği, gerçeklerin herkes tarafından görüldüğü günleri de birlikte yaşayacağız diye ümit ediyorum”