Aybüke Yıldız'ın "Korkak" başlıklı köşe yazısı
Güneşe selamlanıyor,
Mart ayının son demlerindeyiz…
Zihnim oldukça zorlayıcı.
Gökyüzü kan kusuyor oysaki hava geçmiş gibi kokuyordu.
Tarz kelimesi sadece kıyafetten ibaret değildir.
Affedebilir miyim?
Seni anlamak istiyorum ama zorlanıyorum kalbim tekliyor oysaki ben çok güzel sevmiştim seni aptal adam. Korkaklık bir tercihtir ve sen beni çok kırdın. Bazen söylenen kelimeler çok can yakar. Belki benim aptallığım seni oldukça insan sanmam.
Bazen giden karşımdaki olabilir.
Şimdi biten kaç sigara için özür diliyorsun seni sevdiğim için zehirledim kalbimi. Anımsamamalıyım sesini, gözlerini en çokta adını.
Sigaranın dumanı kör ediyor zihnimi yavaş yavaş ve sen kalben unutuluyorsun.
Benim ahım seni bulur mu bilmem ama şunu anla ki incittiğin kadar sevilecek sonra o uçurumdan yuvarlanacaksın.
Güzel adam beni seni gün gün yazdım şiirlerime.
Kırılmak oldukça yük albayım. Yutkunursun geçmez, uyursun rüyalarına dolanır. Sesi zihnimi zehirliyor. Onu hiç dinlememeliydim.
Yine darma duman.
Allak bullak oldu şiirler her yerde hatalı kurallar var ve seni anlamak için susuyorum.
Oldukça güzel değil mi bütün suç şairde.
Sevmişim kalbim hiç eden adamı.
Şair ölüme meyilli ama yazdıkları ise hayata dolanıyor.
Affetmek nasıl bir şey nerede yazılı bu kuralları?