Selman Yümnü'nün "Gassal" başlıklı köşe yazısı

Ölünce beni kim yıkayacak? Uzun zamandır bir yapıttan bu denli etkilenmemiştim. Dizi boyunca verilen ince mesajlar ilmek ilmek işlenmiş. Son sahneden bahsetmiyorum bile tek kelime ile mükemmel. Yerinde gülmeli bir dram olmuş. ‘’Zaman diriyken kıymetli, ölenin zamanı bol olur.’’

TRT dijital platformu TABİİ de yayınlanan dizi son günlerin en çok konuşulan yapımı oldu. Gassal bugüne kadar yapılan en güzel yerli diziler arasına ismini yazdırmış durumda. Sade, olağan, duygusal ve gerçek. Mafya yok, yasak aşk yok, villa yok, yalı yok, ağa yok, aşiret yok. Dizide sadece biz varız insani duygularımız var.

Sanki ülkece bu diziyi bekliyormuş gibiydik, ülke yıllarca sanki bu dizi için dizayn edilmiş gibiydi. Herkes bir kenara çekildi ve izlemeye başladı, herkesin içinde öldürdüklerini yıkayacak bir GASSAL arıyormuş.

İzlemeyenler vardır halen o yüzden çok fazla spoiler vermek istemiyorum.

Çarpık aile ilişkileri, pavyon kalıntıları, cinsellik, mafya, gereksiz uzun çekilen sahneler, halktan kopuk yaşamlar olmayınca gassal bir anda diğer dizilere pamuğu tıkamış oldu.

Çok beğendik devamının gelmesini bekliyoruz.

Birde bu sektörün ekonomik boyutu var.

2008 yılında sadece 10 milyon dolar olan Türk dizi ihracatı, 2018 yılında 350 milyon dolara çıktı. İTO'nun raporuna göre, bu rakam 2022'de 600 milyon dolara ulaştı. 15 yılda 60 kat artan dizi ihracatında ivme katlanarak büyüyor.

Her yıl sayıları 60'a ulaşan ve 170'e yakın ülkede yayınlanan Türk dizileri, bu alanda Türkiye'yi ABD ve İngiltere'nin ardından üçüncü büyük ihracatçı konumuna yükseltti.

Hizmet sektöründe turizm hizmetleriyle adından söz ettiren son yıllarsa DİZİ sektöründe de öncü ülkeler arasında yer alıyor. Böyle kaliteli yapımlar devam ettikçe gelirde yaşanan artışlar da devam edecektir.

Mutlu yıllar.