Ali Keskinsoy'un "Ahilik Haftası münasebetiyle ticaret ahlakı" başlıklı köşe yazısı
Müslüman her şeyiyle örnek olmalıdır, yaşantısıyla, ahlakıyla, komşuluğuyla, anne babalığı ile her şeyiyle örnek olmalıdır. Müslüman en güzel ahlaka sahip olmalıdır.
Ticarette de böyle olmalı, ziraatte de böyle olmalı, esnaflıkta da böyle olmalı… Hepsinde ahlaki erdem bizim en önemli meselemiz olması gerekiyor…
Çünkü bizim örneğimiz, Hz.Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellemdir. O, son derece dürüsttür, müşrikler bile kendisine, Muhammedül Emin demişlerdir.
Efendimiz Aleyhisselam; güvenilir doğru sözlü olan tüccar, ahirette; peygamberlerle, sıddıklarla ve şehitlerle beraber olacaktır buyurmuştur.
Peki Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem, acaba niye ticaretle uğraşanlara dikkat çekti?
Çünkü, ticaretle herkes muhatap oluyor, bizim yediklerimiz, içtiklerimiz, bindiğimiz arabalarımız, kıyafetlerimiz neyimiz varsa bunların hepsi ticaretle oluyor.
Eğer ticaret helal olursa bu ticaretin bereketi hepimizi etkiler, yediğimiz lokmalar, giyindiğimiz elbiseler, hepsi ticaret neticesinde oluyor. İnsanlar arasında, özellikle ticaret yaptığı kişilerle arasında güzel bir bağ olursa, o zaman sıkıntı kalmaz, onun için çok önemlidir.
Mesela, alışveriş yaparken maalesef bazı tüccarlar güvenilir değildir.
Korkarsınız, acaba bana karşı nasıl bir muamele yapacak diye endişe edersiniz. Onun için işte Peygamberimiz Aleyhisselam bu ifadeyi kullanmış.
Güvenilir olacak, bu adam bana asla kazık atmaz, bu adam bir şey söylüyorsa doğrudur diyecek, ama bununla beraber ticareti yapan, yani gidip tüccardan bir şeyler alan kişi de kendisi de dürüst olacak.
Kur'an-ı Kerim'de mutaffifin suresi var, Allah-u Teala orada buyuruyor ki, ölçüde, tartıda eksik yapanlara yazıklar olsun, vay haline onların.
Kim onlar Yarabbi; insanlardan bir şey aldıklarında tam alırlar, onlara bir şey verirken de eksik yaparlar, bu kimselerin vay haline Allah buyuruyor.
Şimdi bir kimseyi düşünün, bir mal alacak, mal alırken kaliteli bir mal mı değerli bir mal mı, kilosu tam mı bunlara dikkat ederek alırlar, herkes buna dikkat eder, ama aynı hassasiyeti satarken de yapması lazım. Satarken de nasıl kırparım, bu alacağım satacağım malı nasıl değerli olmadığı halde değerli gösteririm diye düşünen veya alırken değerli malı değersiz gösteren kişiler, bu ayetin zınnındadırlar.
Dolayısıyla bizler, bir şey alırken nasıl birileri bizi kandırmasın diye uğraşıyorsak, bunu istiyorsak aynı zamanda alacağımız şeyinde değerini düşürmememiz gerekiyor.
Adam araba alacak mesela veya herhangi bir şey alacak malı kötülüyor, kötülüyor, kötülüyor değerini düşürüp öyle almanın gayretinde oluyor, ama onu satacağı zaman onun gibi araba yok veya onun gibi malzeme yok, bu şekilde satıyorsa ayeti kerimenin ifadesi, Allah buyuruyor ki, “Yazıklar olsun size.”
Ayetin devamında da, “Bu adamlar çok büyük bir günde, diriltileceklerini ve bunların hesabını vereceklerine inanmıyorlar mı acaba” buyuruyor Allahutela.
“Ey insanlar! Siz ticaret yapıyor olabilirsiniz, birilerini kandırıyor olabilirsiniz, saf adamdır, piyasadan haberi yoktur, adamı kandırmış olabilirsiniz, ama unutmayın ahirette hepsinin hesabını ben size soracağım” buyuruyor Yüce Rabbimiz (cc).
Dolayısıyla hem bir şey satarken hem alırken her halimizde dürüst olmanın derdinde olmalıyız.
Yani, kendimizi koyalım, biz nasıl olmasını isterdik, ona göre fetvamızı versek daha da doğru olur, maalesef Müslümanlar kandırma yoluyla ne kadar fazla kazanırsalar, bunun bir kar olduğunu zannediyorlar, ama halbuki, o, gidecek malını batıracak, seni perişan edecektir.
Bu konuyla alakalı çok ayetler var biliyorsunuz, yine ölçüyü tartıyı düzgün yapma ile alakalı ayeti kerimede Rabbimiz buyuruyor ki,
Bu sizin için daha hayırlıdır, yorum bakımından sizin için daha güzeldir.
Yani, siz dürüst olursanız, insanlar sizin dürüstlüğünüzü anlatırlar, ticaretiniz fazlalaşır, ama siz üçkağıtçı olursanız, o anlık bir şey kazanıyor gibi görünürsünüz, o malın hayrını görmezsiniz, insanlar sizi kötü reklam ederler, perişan olur gidersiniz, onun için dürüst olmanın gayreti içerisinde olun diye Rabbimiz (Celle Celaluhu) ifade buyuruyor…