Neredeyse bir buçuk yıl olacak bu korona belası bir türlü hafiflemedi. Dikkat edin bitmedi demiyorum. Hafiflemedi. Bunun sebebi virüsün hızla kendiliğinden yayılması değil, bizim sorumsuzca davranışlarımız.
İlk günden bu güne değişen bir şey yok. Değişen tek şey bizlerin ilk günlerde olduğu gibi olayın ciddiyetinden uzaklaşıyor olmamızdır.
Ne zaman tedbiri elden bıraktık işte o zaman mevzu büyüdükçe büyüdü. Kimse hükümetin almadığı veya alamadığı tedbirlere suç bulup vicdanen kendimizi rahatlatmayalım. Bizler öncelikle kendi tedbirlerimizi yeteri kadar alıyor muyuz, yoksa bu tedbirlerden uzaklaştım mı ona bakalım. Bu nedenle azıcık sorumluluk alıp biraz daha olayın ciddiyetine varalım istiyorum.
Bu durumu her defasında dile getirmekten yorulduk artık. Yaklaşık 15 gündür Karasu’nun nüfusu bir milyona ulaştı. Sahiller, denizler doldu taştı. Turizm açısından bu bizim için çok güzel bir durum, ancak toplu şekilde bir araya gelinmesi, kalabalık içinde gezinti yapmamız, bu senenin yeni modası olan araçlarımızın arkasına koyduğumuz müzik aletlerinin ekipmanlarının olur olmadık park yerlerinde çalmamız ve insanları bir araya toplayıp halay, horon, üçayak oynatmamız bizim turizme yakışmayan görüntüler ortaya koyuyor ne yazık ki.
Vatandaş aracının arkasına koymuş müzik ekipmanlarını, almış eline içeceğini rahatlıkla açmış müziğin sesini son ses çalıp oynatıyor. Bu durum haksızlığa ve başıboşluğa geliyor.
Turizmimizi bu şekilde ön plana çıkartamayız ne yazık ki. Herkes kafasına göre aracını park etsin, açsın müziklerini son ses, herkes her telden çalsın dursun o zaman. Şu kendini bilmez çevreye ses ve görüntü kirliliği veren şahıslara dur denmesi gerekilmektedir.
Toplanmama, kalabalık içerisinde gezmeme, maske, mesafe, temizlik bu tedbirleri bizim almamız gerekiyor. Kimse kimseyi koruyamaz. Ama bizler öncelikle kendimizi koruyamıyoruz. İnsan önce kendini koruyacak ve durumun ciddiyetine varacak.
Dillendire, dillendire bir yorulduk ama gerçekten ciddi olalım derim. Önümüz kış. Vaka sayılarında artıklar görünmekte. Tekrardan yasaklar ve kapanmalar gelirse rahatlıkla gezip eğlendiğiniz bu günlerde keşke kendimizi ve çevremizi korusaydık, salmasaydık demezsiniz inşallah.
BIRAKIN ŞU ŞOVMENLİĞİ ARTIK!
Biri 10 diğeri 7 yaşındaki 2 kız çocuğu geçen hafta Cuma günü 21.30 sularında evden çıkıyor, gece 01.00 kadar eve gelmiyor, ailede gece saat 01.00’dan sonra çocuklarını aramaya başlıyor. Aileler çocuklarını ciddi şekilde aramaya yaklaşık 26 saat sonra başlıyor. 26 saattir çocuklar ortada yok. Anne sıfatı taşıyan şu insanları birde ekran önüne alıyoruz. Adı sadece anne….! O çocuklar 10 ila 7 yaşlarında. Hangi anne baba çocuğunu akşam 21.30 sularında dışarı çıkartır, dışarı da oyun oynamasına izin verir?
Birde anne baba sıfatı taşıyan bu insanları ekran önüne almamız var tabi. O anne baba ekran önünde emniyet personelinden yakınıyor. 24 saat geçmeden bir şey yapamıyorlarmış, çalışmıyorlarmış vs. vs. Ne kadar yakınırsanız yakının, böyle sorumsuz ve ciddiyetsiz davranmaya devam edenlere hiçbir şekilde kolaylık sağlatılmamalı. Sadece doğum yapmakla anne olunmuyor. Önce bu ciddiyete varacaksınız sonra yardım bekleyeceksiniz. İnsanın da artık bir sabrı var. Patlama noktasına geliyoruz.