Ali Keskinsoy'un "Sahurda ezan bitene kadar yenilir mi?" başlıklı köşe yazısı
Sahurda ezan bitinceye kadar yemeye içmeye devam edebilir miyiz? şeklinde kardeşlerimizden sorular aldık. Değerli kardeşlerim; malumunuz oruç imsak vakti ile başlar akşam ezanıyla son bulur.
İmsak; kişinin kendisini tutması demektir.
Yemeden, içmeden ve şehevi arzulardan kendisini tutması demektir. Aynı zamanda imsak; kişinin gözünü kulağını dilini ve bütün azalarını haramdan engellemesi, harama karşı tutması demektir. Bunu da asla ihmal etmeyelim.
Değerli kardeşlerim; Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirlediği imsak vakti orucun başlama vaktidir. Türkiye'de ezanlarda bu imsak vaktiyle beraber okunmaya başlar. Dolayısıyla ezanları duyar duymaz hemen yemeyi içmeyi bırakmak gerekir.
1980'li yıllardan önce takvimlerde temkin vakti vardı, yani İmsak vaktinden 15 dakika önceyi belirlerlerdi, takvimlere de o şekilde yazılırdı, o durumda ezan başladığı zaman yeme içmeye devam edilebilirdi.
Ancak 80'li yıllardan sonra, temkin vaktini Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırdı, “Biz; sınırda olan vakti söyleyelim, herkes kendisi temkin oluştursun” dedi.
Diğer türlü şöyle bir sakınca da oluyor idi;
Nasıl olsa temkin vakti, kimisi diyordu ki 15 dakika, kimisi diyordu ki 20 dakika, “daha devam edebiliriz” gibi kargaşa olmasın diye bu vakit son vakittir.
Bundan sonra artık yenilmez ve içilmez diye belirlediler, herkes kendi temkinini, yani tedbir vaktini koyabilir.
Dolayısıyla Türkiye'deki uygulamaya göre; imsak vakti girdiği anda yeme içmeyi kesmek lazımdır, artık herhangi bir şey yiyip içmemek gerekir. Hatta imsaktan birkaç dakika önce kesmek çok daha önemlidir, çok daha değerlidir, çok daha kıymetlidir.
Dolayısıyla bizler ezanın sesini duyduğumuz anda yemeyi içmeyi bırakmamız gerekiyor.