Çiftçi Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve Çiftçi Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, 2012 yılından bu yana hükümetin köylere ilişkin aldığı kararları eleştirerek, ortak bir basın açıklaması yayınladı. Yayınlanan basın açıklamasında “Kırsal mahalle olmamız yetmez, köylerimizi tüm haklarıyla geri istiyoruz” denildi.
Açıklamanın devamında Kasım 2012’de Büyükşehir Belediye Kanunu’nda yapılan değişiklik hatırlatılarak, “Kendi bütçeleri, karar organları, otlak ve meraları, araçları, mal varlıkları olan köy tüzel kişiliklerinin asgari ölçüde de olsa demokratik bir yapısı vardı. 2012 Kasım’ında “Bütünşehir/ Büyükşehir Belediye Kanunu” adıyla bilinen kanunla beraber bu tüzel kişilikler ortadan kaldırıldı.
Merkezi iktidar ve bağlandıkları belediyeler köy tüzel kişiliklerinin malı olan tarla, otlak, mera ve yaylak alanlar da dâhil 16 bin 082 köyün her türlü mal varlıklarına el koyup bütçelerine gelir elde etmek için sattılar. Köylerin kendi olanaklarıyla var ettikleri içme suyu kuyu ve tesisleri de belediyelerin su hizmetlerinin malı oldu” denildi.
Öte yandan köylerle ilgili yapılan diğer kanun ve yönetmelik değişikliklerine atıfta bulunularak, “6 Kasım 2020’de Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında Tarım ve Orman Bakanlığı 2021 bütçesi görüşülürken Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Büyükşehir Yasası ile köylerin mahalleye dönüştürülmesinin tarıma zarar verdiğini itiraf etti.
Oysa görünen köy kılavuz istemez. Tarım politikalarına şirketler kılavuzluk ederse tarımsal yapının tahrip edileceği, üretimin artmayacağı, halkın sağlıklı gıdaya ulaşması ve ihtiyaçlarını karşılanmakta bile zorlanacağı gün gibi açıktı” eleştirisi yapıldı.
Belediyelerin insafına bırakıldı. Açıklamanın devamında 16 Ekim 2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7254 Sayılı Kanun hakkında eleştirilerine yer veren Çiftçi Sen, şu noktalara değindi: “Mahalleye dönüşen köy ve beldelerle ilgili yeni bir düzenleme yapılarak “başvuru yapmak şartı ile” köy statüsü yeniden değiştirilip köylerin elinden alınan haklarının cüzzi bir kısmı geri verilmeye çalışılmaktadır.
Ancak başvuru şartı da yeterli görülmemiş nihai karar ilçe ve Büyükşehir Belediye Meclisleri ’ne bırakılmıştır. Tabii, İlçe ve Büyükşehir Belediye Meclisleri başvuruyu onaylarsa uygulanmasının mümkün olacağı garip bir durum söz konusudur.” “Tarımsal üretimi arttırmaya yönelik değişiklikler değildir” Söz konusu yönetmeliğin daha uygulanmaya başlamadığını bu nedenle yapılan değişikliklerin hafifletilmesine yönelik yönetmelik olduğunun altını çizen Çiftçi Sen, hükümete çağrıda bulunarak şu ifadelere yer verdi: “Uygulanan tarım ve gıda politikaları nedeniyle zaten yoksullaşan çiftçiler yeni ödemeye başlayacakları harç ve vergilerle daha da yoksullaşacaklardı.
Bu yapılan değişiklikler mevcut durumun devamlılığını sağlamakta, Köyleri eski tüzel kimliğine kavuşturmamaktadır. Tarımsal üretimi arttırmaya yönelik değişiklikler değildir bunlar. Çiftçilerin köylerinde kalmasını, üretmeye devam etmesini sağlayamaz. Köylülerin köylerine içme sularını kendi olanaklarıyla getirmiş olanları bile şimdi sularına para ödemek zorunda olacaklardır. Çiftçi Sen olarak diyoruz ki; -Köy tüzel kişilikleri yeniden oluşturulmalı, el konulan mal varlıkları iade edilmelidir -Sorunları çözmeyecek olsa da biraz hafiflemesi için yapılan tüm başvuruları yerel yönetimler “amasız/fakatsız” onaylamalıdır. -Köylerin yaşayabilmesi için küçük aile tarımının devamlılığını sağlayacak teşvikler verilmeli, üreticilerin pazara erişimini kolaylaştıracak uygulamalar devreye sokulmalıdır. -Tarım ve gıdayı şirketlerin kontrolüne bırakan politikalardan vazgeçilmeli, ekolojik köylü tarımını yaygınlaştıran politikalar uygulanmaya başlanmalıdır. “Kırsal mahalle” olmamız yetmez, köylerimizi tüm haklarıyla geri istiyoruz!”