Karasuspor, 1955 doğumlu amatör bir takım. Bu amatör takımın son yıllardaki BAL (Bölgesel Amatör Lig) tutkusu, gözünü yükseklerden hiç ayırmayan sarı kırmızılı bir futbol hastalığı olarak ilçeyi sardı. Yani Karasuspor’da yönetime kim gelirse gelsin, ileriye koşma tutkusu hep santra nöbeti tutmuş. Bu sene de Karasuspor,  yeni yönetimiyle lig sonrası vizyona girecek olan Play-Off’a, oradan da BAL’a göz dikti. Hedefleri bu, olur veya olmaz; sarı kırmızılı renkler bu heyecana çoktan büründü. BAL’a çıkarsınız, düşersiniz; Karasu bunu çok yaşadı. Bugün Karasuspor’da büyük değişim altyapıda yaşanıyor. Mehmet Akbaş başkanlığındaki yönetimin hedef tahtasındaki takımın altyapı taşlarını iyi döşemesi, altyapıya koordinatör olarak FB vizyonu olan Mahmut Hanefi’yi getirmesi, geleceğin futbolcularını yetiştirmek adına altyapıya üç teknik adam takviyesi yapması, sarı kırmızılı ekibin yarınlarına umut taşır, diye düşünüyorum.

 

Bitmedi, Karasuspor’un yaşlı futbol bedenine, yarım asır sonra tesis yüklemesi, bugünkü yönetimin farkındalığı olarak sarı kırmızılı futbol arşivine taşınır. Tesisleri daha önce gezmiş, gördüklerimi yazılarımın yayımlandığı diğer gazete Bizim Sakarya adına kaleme almıştım. Yemekhanesi, oyuncuları kalacağı yer, teknik adam odası, futbolcularla konuşma salonu, yönetim odası, yan tarafta maçlara hazırlık için duran halı saha. Bugün iddia ediyorum; Karasuspor’un elinde bulunan tesisler, birçok profesyonel takımda yok. Belki bugün değil ama ben inanıyorum ki, bugün atılan bu futbol adımları Karasuspor’a yarınlarda çok şey kazandıracak. Karasuspor’daki bu devrim niteliğindeki gelişmeyi Karasu’da, medyada yıldız olmaya aday gördüğüm Öncü Karasu ve KarasuHaberleri.com adına da kaleme alma gereği duydum. Ah keşke Karasuspor taraftarı da bu gelişmeye çentilmen taraftar kimliği ile el verse. İnanın bu gelişme yaşama geçerse, Karasuspor zevkle izlenen futbolun seyre değer yüzü olur.

 

NOT: Karasuspor, Süper Lig’de Play-Off garantisi cebinde yol alırken, düşme hattında yer alan ilçe içindeki komşusu Karasu Aziziyespor’u yenerek sporun içindeki vicdani sorumluluğu yerine getirmiştir. Bu maçın ardından yapılan atışmalar, camiaları birbirine düşürür. Bana göre sporun içindeki çirkinlik, bu işte devre dışı kalmıştır. Karasu doğru olanı yapmıştır. Ama bir gerçek var, maalesef ülkemizde her alanda olduğu gibi, sporda da doğru ile yanlışlar birbirine karıştığından, hesap kitap yapılan maçların içinden çıkan sonuçlar, kaybeden tarafın tepkisini de beraberinde getirebiliyor. Görülüyor ki, maç sonu açıklamalar Karasuspor’un Aziziyespor’u yenmesinin ardından buna benzer düşünceler tartışma alanı içine çekmiştir. Karasuspor’un yaptığı doğru olandır; umarım bu doğru, ilin içindeki her futbol adresine yansır.