Hayatın neresinde olursanız olun, yaşama başlangıç taşlarını iyi döşerseniz hayatın içinde var olan hedeflere varırsınız. Futbolla bunun ne ilintisi var? Olmaz mı? Bir futbol takımı kaybettiği bir yılın özetini önüne koyarken sorgu masasına sezon başı hamlelerini koysun, sezonu bu yoldan okusun. Karasu Aziziyespor başarılı geçirdiği bir ikinci yarının finalini iyi noktalayamadı. K. Akına kaybettiler ve Play-Off dışı kaldılar. Neden kaldılar, niçin kaldılar? Reşit Başkan ve yönetim ne demek istediğimi yukarıdaki düşüncelerin içinden okuyabilirler. Yani sizin anlayacağınız her nerede olursanız olun yola çıkarken ilk hamleleri yaparken çok dikkatli olacaksınız. K. Aziziye fazla üzülmesin, futbolda bunlar var. Bir hayali sezon sonuna kadar diri tutmak da bir başarıdır.

PLAY-OFF’UN İLK HEYECAN NOTLARI

Altı takımın Sakarya’dan BAL’A çıkan takım olmak adına verdiği mücadelenin ilk ayakları gecen hafta Cumartesi günü oynandı. İlk sonuçlar, takımlar adına ilk bilgiler santraya kondu. İyi para harcayan bu lig için hedef takımı kuran Kazimpaşa Birlik ile Kocadöngel’in mücadelesinde altı gol ve Kazımpaşa Birlik galibiyeti çıktı. Bu iki takım benim favori takımlarımdı. İlk maçta birbirlerine düşmelerinin adını kura azizliği koyalım. Bu maçın sonucuna göre Kazımpaşa Birlik bir adım öne çıktı. Bir başka iyi takım resmi olan grubunu namağlup bitiren Hendek Dereköy, Harmanlık engelini zorda olsa geçti. Sanırım Kazımpaşa Birlik-Hendek Dereköy maçı BAL’A giden yolun işaret fişeği olacak. K. Akınspor, Kırkpınar ve Harmanlık bu yarışa renk katarlar da zirveye odaklı olamazlar diye bir futbol düşüncemi buraya koyuyorum. Siz bu yazıyı okurken takımlar, Play-Off’ta ikinci maçlarını oynamış olacaklar.

GENÇLER OYNAYARAK GELİŞİR (NİHAT KAHVECİ NOTU)

Son zamanlarda alt yapıdan yetişen gelecek adına olumlu sinyaller veren bazı gençler üzerinden genç oyuncularla ilgili yorumlar yapılıyor. Cem Dizdarın, Nihat Kahveci’nin bu konuda yaptıkları yorumlar benim de dikkatimi çeker oldu. FB’li Arda, Beşiktaşlı Emirhan bu konuda şimdilerde başı çekiyor. Geçenlerde Nihat Kahveci’nin bu gençlere bakışı ile ilgili yorumu dikkatimi çekti. Aynı programda yorumculuk yapan Ayhan’ın gelişim içindeki gençleri hazırlamak adına yeri ve zamanı geldiğinde kısa süreli, belli bir program dahilinde sahaya salınmasını dile getirirken Nihat Kahveci ondan farklı olarak konuştu. Bu gençler Cezzallarla, Alekslerle, Hatibalarla, Sosalarla, Mesut Özillerle oynayacaklar. Onlarla oynayarak ustalar arasında bir şeyler öğrenecekler. Gençler kulübe de süs bebekleri olmayacaklar. Gençler oynayarak gelişirler, dedi. Ben de Nihat Kahveci’ye katılıyorum. Bir genç kulübe de değil yer yer kısa olsun, uzun olsun sahada olursa gelişir. Göstermelik, talimatlar gereği gençlerin kulübe de olması ne kulübüne ne de Türk futboluna katkı sunar. FB olsun, Beşiktaş da olsun, diğer takımlar da olsun genç, geleceği olan oyuncular gelmeye başladı. Çoğalmasını istiyorsak onlara daha fazla süre verelim, onlara güvenelim. Bu vesileyle transferde çuvalla para harcamaktan, elin yabancısına milyon dolarlar vermekten de kurtuluruz. Sözün özü, takımların kalkınması için öz kaynak düzenine daha fazla önem verirken, oradan yetişen gençlere de daha fazla imkan sunmayı, yönetim modeli olarak futbol kapınıza asmak zorundasınız. Bu bir zorunluluk değil, bu bir gerçek. Hele, hele son yirmi yılda tepetaklak olan Türk ekonomisi içinde bu zorunlu değil, şart oldu. Yeni Türkiye’de yaşamak çok ama çok zor. Herkes ayağını yorganına göre uzatma devri, çoktan geldi kapıya dayandı.