Karasu Halk Eğitimi Merkezi bu yıl neredeyse hiçbir kurs açmadı desek yeridir.
Halk eğitimi merkezi, halka mesleki ve sosyal-kültürel amaçlı bilgi, beceri kazandıran, kişilerin boş zamanlarını olumlu faaliyetlerle değerlendirmelerini sağlayan ve gelirlerini artırmaya yardımcı olan bir yaygın eğitim kurumudur.
Halk eğitim merkezinin amacı, eğitimin kalitesini arttırıp, mesleki, kültürel ve sosyal alanda kişilerin ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bunun yansıra ömür boyu öğrenmenin meydana gelmesi için imkân sağlamaktır. Kişilerin ihtiyaçlarını belirlemede rehberlik etmek, verileri değerlendirmek, eğitimi amacına ulaştırmak, eğitimin ilerlemesini desteklemek ve sürekli gelişim içinde olmak halk eğitimin amaçları arasındadır.
Halk eğitimi merkezlerinde;
Okuma – yazma kursları,
Mesleki – teknik kursları,
Sosyal – kültürel kursları,
Sosyal – kültürel uygulamaları,
Eğitsel kol çalışmaları gibi birçok faaliyet yapılabilmektedir.
Halk eğitim merkezinin kendi binasında ve tesislerinde, eğitim odalarında, mahalle ve köylerde sağlanan kurs yerlerinde, ceza ve ıslahevlerinde, örgün eğitim kurumlarına ait binalarda, kamu ve özel kuruluşlara ait binalarda, iyileştirme gerektiren hastanelerde, gönüllü kuruluşlarca sağlanan yerlerde ve ihtiyaç duyulan uygun yerlerde kurs ve etkinlikler düzenlenebilmektedir.
Halk eğitim merkezlerinde birçok kurs mevcuttur. Açılan kursların süreleri kurslarda uygulanan modül sürelerine göre değişmektedir. Kursu başarı ile tamamlayan kişilere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanmış sertifika verilmektedir.
Buraya kadar hepimizin hemfikir olduğunu kabul ediyorum. Ancak bizlere gelen şikayetler çok fazla olduğunun da altını çizmek istiyorum.
Kursiyerlerin tarafımıza ilettikleri şikâyetler; “Birçok kursiyer alanlarında kurs açılması için kursiyer başvuru formu doldurduk. Daha sonra kursiyerlere biz size haber veririz denildi, üzerinden 3-4 ay geçti, toplantı yapılacaktır duyurusu yapıldı, toplantıya gidildi. Sayınız 12 üzerinde olursa açılır dendi. Ki zaten toplantıda 12 üzerinde kişi sayısı mevcuttu. Müdürün kendisi toplantıda bu kadar sayı az deyip açamayız dedi. Biz kursiyerler olarak sayımızın on ikiden fazlası var dedik ama kendileri bizlere hiç yardımcı olmadı.
Haber bekleyin dedi, sonrasında da sınıf bulamıyoruz diye söylediler, sonra sınıf bulduk öğretmen yok dediler, yani anlayacağınız bu süreç 1 yıl falan sürdü kursu açmadılar” bu doğrultudaydı.
Her defasında pandemiyi işaret eden kurumlar, diğer ilçelerde pandemi yok mu sorusunu bizlere sorduruyor.
Halk eğitim merkezinde eğitim sorununa aslında hep birlikte gördük. Kızıp darılmaya gerek yok. Eğitim olması gereken yerde eğitim verilmiyor, verilemiyor ise burada ki eksiklik maalesef yöneticilerdedir.
Kursiyerlerin birçoğu halk eğitim merkezlerine küsmüş durumda. Birkaç aktivite yapacakları, öğrenim görecekleri yerlerden de darbe yiyen kursiyerler kenara çekilmiştir.
Recep Ali Küçük, Şükrü Başarış, Ali Ateş, İlhan Garip’in halk eğitim merkezi müdürü iken ki dönemleri geliyor aklıma. O dönem ile bu dönemi kıyaslayınca ortada ciddi bir sorun olduğunu görmemek elde değil maalesef.
Keşke diyorum yine de böyle olması da herkes yapması gereken görevleri yapsa bu sorunların hiç biri ortada olmayacak.
İnşallah kursiyerler daha fazla küsmeden halk eğitim merkezlerine katılım sağlarlar.