Ayşenur Elmacı'nın "Adım başı siyaset" başlıklı köşe yazısı
Bu hafta köşe yazımı insanlarımızın siyaset uğruna ne kadar ileri gidebildiğinden bahsetmek istiyorum.
Sokağa çıkıyorum bağrış çağrış siyaset konuşuluyor.
Sosyal medyalara giriyorum bağrış çağrış siyaset konuşuluyor.
Her yerde siyaset konuşuluyor. Oturup dinlesen ayrı, kalkıp gitsen ayrı söylemlerle ithamlarda bulunuyor insanlar birbirlerine.
Eve gitsem de kafam dinlendin diyorsun. Eve gidiyorsun telefonu eline alıyorsun bir bakıyorsun orda da siyaset.
Niye?
Eskiden bu siyaset böyle yapılmıyordu. Çok fazla eski değil, 15 yıl önceye gidelim. Kimse kimseye hakaret etmiyordu. Ocu bucu tavırlarda kimse kimseye ithamlarda bulunmuyordu. Bizden değilsen pkk lısın yaftası kimse vurmuyordu yüzlerimize.
İneğin 100 TL’ye ot yediği ülkede, eşinizle dostunuzla siyaset uğruna küstünüz. Aynı şekilde eşiniz, dostunuzla konuşmadınız, kavga ettiniz ne için?
Vekilin meclis toplantısından çıktıktan sonra meclis yemekhanesine inip 5 TL ye et yiyebildiği için mi?
Biz niye kalp kırıyoruz? Bu siyaset böyle mi yapılmalı. Veyahut kimler için kalp kırmaktan geri durmuyoruz?
Ülkemizde yapılması gereken şeyler yapıldığı zaman neden hep birlikte tebrik edemiyoruz da ikiye bölünmüş şekilde hareket ediliyor? Gerçi ülkemizde insanlarımız ikiye değil on ikiye bölünmüş durumda değil mi?
Adım başı siyaset derken tabiiki siyaset konuşulacak. Ama olaya sabit fikirlilikle bakan, doğruya doğru yanlışa, yanlış demek yerine sabit şekilde partilere saplanılmış şekilde hareket edildiği sürece bu devran böyle geldi böyle gider.
Cumhurbaşkanının yaptığı çalışmaları dile getirirken, muhalefetin yaptığı çalışmaları dile getirmekten niye korkar olduk biz? Önce bunu sorgulamamız gerekiyor.
Örneğin şuanda cumhurbaşkanını eleştiriyorum, önümüzdeki seçimde kendisine oy vermedim oyumu Kılıçdaroğlu’na verdim diyelim. Ben oyumu Kılıçdaroğlu’na verdim seçildi. Yanlış yaptığı zaman ben Kılıçdaroğlu’ nu eleştiremeyecek miyim?
Siyaset bu mu?
Yanlışa yanlış, doğruya doğru dediğimiz gün her şey çok güzel olacak. Bugün olmadı mı? 1 ay sonra olmadı mı? 1 yıl sonra olmadı mı? Elbet bir gün inanıyoruz ki bu kavgalar, tartışmalar bitecek. Siyaset yerini kavgalara değil, birlik ve beraberliğe bırakacak.
Benim AK Partide de sevdiğim çok değerli isimler var.
Benim İYİ Partide de sevdiğim çok değerli isimler var.
Benim CHP de de sevdiğim çok değerli isimler var.
Benim diğer partilerden de değer verdiğim birçok isim var. Ne olacak şimdi. Senden değilim diye silip atacak mısın? Kavga mı edeceksin? Hakaret mi edeceksin? Küfür edip kalbini mi kıracaksın?
Ne olacak?
Yapılması gereken şeyler yapıldığı zaman bunlar bize lütufmuş gibi sunulmasın artık. İnsanlarımız gerçekten çok yoruldu. Herkes oturup gerçekten tüm kesimi içine katarak düşünmesi gerekiyor.
Bir ve birlikte olursak kazanacağız. Her zaman dile getiririm. Bir değil birlikte olmak dileği ile hayırlı haftalar.