Geçtiğimiz hafta sosyal gelişim merkezinde bir toplantı yapıldı. Sayın kaymakamımız öncülüğünde şehrin önde gelenleri katılım sağladılar. İlçemiz için güzel haberler verildi. Mesela Karasu kalesinin restore edilmesi, Fen lisesi gibi. Öncelikle geçmişte Karasu kalesi ile ilgili en ufak katkısı olan herkese teşekkürü bir borç bilmek gerekir.
Ama ben bilhassa değerli arkadaşım ve köşe yazarımız Oğuzhan Kır’a bir parantez açmak isterim. O geçtiğimiz yıllarda Karasu kalesi ile ilgili yaptıklarıyla bu denli gün yüzüne çıkmasını sağladı. Birçok kişi onun sayesinde böyle bir yapının varlığını öğrendi ya da hatırladı.
Buradan ilçemize yaptığı bu katkı için ona teşekkür etmek isterim. O bir tarihçi olarak bu ve farklı birçok konuda ilçesi için çalıştı. İnşallah Karasu’nun gençleri farklı farklı birçok bilim dalında ve sektörde aynı şekilde çalışmalara imza atarlar.
Aynı toplantıda Fen Lisesi konusu da gündeme geldi. Sayın Kaymakamımız tercihli bir okul yok, nitelikli bir okul yok memurlar gelmiyor ya da gelmemek üzere ilçeyi terk ediyor açıklamasında bulundu. Çok haklı ve doğru bir çalışma. Ama burada da bir şeyin altını çizmek isterim. Memurlar gelmiyor veya gelmemek üzere ilçeyi terk ediyor evet ama biz Karasu’da yaşamak zorunda olanlar ve ilçesini terk etmeyecek olanlar ne yapmalı? Evet sayın Kaymakamımızın hiçbir kabahati yok. Hatta Fen Lisesi kazandırılırsa Karasu’ya en büyük hizmeti yapacak ama biz yıllardır Karasu’ya verilen, verilmeyen sözlerden; yapılan, yapılmayan, yarım bırakılan işlerden çok bıktık.
BMC bile kandırdı gitti. Kocaali kadar bile olamadık ki bir fakültemiz olsun. Kampüs ütopik bir hayal. Büyükşehir sadece asfaltlarla ağza bal çalıyor. Gönülde ister yani bir vagonumuz bir uçağımız olsa keşke diye ya da Şifahane projesinin merkezi Karasu olsa ya da daha özgün bir projenin. Ama yollarda ki çukurlar kapansın ona da şükür diyoruz.
Hani geçtiğimiz haftalarda gazete sahibimizin dediği gibi sahi Ekrem Yüce neden yok Karasu’da? Ya da Karasu’nun esamesi neden okunmuyor hiç? Şimdi burada aklıma tek bir soru geliyor. Ya isteyen veya istemesi gerekenlerde yani Karasu’nun siyasetçileri, sivil toplum liderleri ve öncülerinde bir sorun var ya da bunların başvurduğu kişilerde.