Bütün yalanlar bitecek mi? Kafamdaki sesler kesilecek mi bir sürü falan filan yitirmeye çalıştığım onca zırvalıklar…
İçime kaldı yine senden gitmelerim, kıyısız bir deniz gibi çok zor ve yalnız…
Onca biriken şeyler mi yalandı yoksa zihnim de yaşadıklarım mı?
Zaman geri gelemez ve bizlerde amalardan kurtulamıyoruz ayrıca kaybetmemde sanki bana bir kefaret gibi ucuz hatta kıytırık bir balonmuş da ben birazdan ellerimin arasından gökyüzüne bırakacağım ve hayatım boyunca mahkum olacağımdan habersiz gibi susuyorum…
Yine kısaca falanlar filanlar diyeceğim çünkü kendimi anca böyle saklayabilirim. Hem biliyorsunuz ona hiçbir zaman neden diye soramayacağım. Hem giden benmişim ve o kocaman şehirde onun içinde kalan ufacık anılar bekleyemez hayatı…
Bazı zamanlar sana kaybettirmekten öte içini alır ne tesadüfler kurtarır nede deli gibi kalbim ve kazansın istersin ama ben çoktan korkmaya başladım.
Onca yazdığım şiirlere sığamadım kalbim, zihnim sen koktukça ben kaybediyorum. Özlediğimden hep senden bahsediyorum belki mesafeler senin yokluğunu bana alıştıracak.
Kelimeleri yeniden yazmak mı hayatı başa sarar yoksa kalbine hüküm vererek mi?
Anımsamak yetiyor, okumuş cahillerin adaletine değil ilahi adalete güven ona sana hakikati öğretir ve asla pes etme hatta savaş, diren en önemlisi de hep unut…
Ve sonları çok severim bilmem ama yine oralarda geziniyorum. Seni anlatamamak seni konuşamamak bilindik kalp sancısı, yitik kaldım ben…
Ne zaman sevdim dersen o zaman savaş başlar ve aynalara dön bak ona sana yolu tarif eder…