Bu tanıyı incelediğimizde ‘Yaşantı eksikliği veya Sosyal uyaran eksikliği’ gibi farklı ifadeler ile karşılaşmakta ve özellikle de atipik otizm veya halk arasında yalancı otizm, yarım otizm gibi tanılarla da karıştırıldığını görmekteyiz.
Atipik Otizmde, düzensiz şekilde etkileşimden koparacak ritüel davranışlarla karşılaşılabilirken; Uyaran eksikliğinde de bu durum oluşabilir ama çoğu zaman amaçsız bir şekilde gerçekleşmez, birey kendi istediği şekilde çevreyi kontrol etmek, yönlendirmek ister, çünkü uyaran eksikliği gelişimin en kritik olduğu evrede (0-3, 3-6 yaş evreleri) normal seyri sürecinde çevresel faktörlerin çocuğun yaşamını etkilemedeki yönünü, gücünü kaybetmesi ve özellikle ailenin çocuğuyla etkileşime, paylaşıma giremeyerek çocuğun yalnızlaşmasına, uyaranlara gerektiği gibi tepki verememesine ve de total becerilerin içinde bulunmak yerine sosyal etkileşimden uzak, daha basit, aynılık seyredebilecek süreçlere takılarak gelişim dönemlerinin gerisinde kalmasıdır, bi bakıma asosyal-kapalı, ben merkezi moda girmesidir.
Bu bağlamda ebeveynlerin, çocuklarının durumunu ‘her çocuk yaşar, canı istemediği için yapmıyor, ben de çok geç konuşmuşum zamanla konuşur, geçer gibi’ düşünerek basite almaması yerine bilakis bu durumun önemsenerek doğru şekilde atlatılabilmesi için çocuklarının geleceklerini doğru şekillendirerek, eğitimlerini bilimsel zeminde kaliteli bir şekilde alabilmeleri için doğru bir beklenti oluşturmaları ve profesyonel hizmet arayışı içine girmeleri çok önemlidir.
Aslında ne istediğini bilmeyen, bunu tam olarak ifade edemeyen birçok aile vardır. Bu aileler ne yapmaları gerektiğini, neye ihtiyaçları olduğunu bilemiyorlar.
Bu durumdan ve belirsiz beklentilerinden her geçen zaman çocukları ve kendileri zarar görüyor. Çünkü bu durumda beklentinin azı süreci önemsizleştirerek, kazanılabilecek seviyedeki bu çocukların, gelişim durumunu her geçen zaman daha da geriye götürerek durumu tipikleştirebilir, maalesef başka tanılarla karşı karşıya kalabilirler.
Çocuk çok fazla televizyon, tablet, bilgisayar izlemek isterse ismi ile seslendiğinizde bakmaz ya da çok geç cevap verirse sadece istediği zaman göz kontağı kuruyorsa, yaşına göre konuşması yaşıtlarından çok fazla gerilik gösterirse, istediği nesneleri parmakla gösteriyorsa, yaşıtları ile aynı alana girdiğinde uyum problemi yaşıyorsa ve genel gelişiminde fizyolojik ve psikolojik olarak akranları ile arasında fark varsa bunlar belirtileri arasındadır.
Uyaran Eksikliği tanısının, çocuğun kendisini doğal ve rahat hissedebileceği bir ortamda, çok yönlü değerlendirme ile uzmanı tarafından yapılmalıdır. Bu durum ailenin bir çok ortamda çocuğunun tanısı ve eğitimine ilişkin girişimini, zamanını verimli kullanmasını, psikolojisini ve haliyle de sürecin yapılandırılmasını doğrudan etkilemektedir. Profesyonel beklenti; bilimsel zeminde davranışa dönüşüp aile ne istediğini bildiği sürece, güdüleyici ve Uyaran Eksikliğini diğer tanılardan ayırt ederek doğru bir eğitim süreci planlaması için atılabilecek önemli ilk adımlardandır.