Kıyıca biriktin, sessizce şiirler yandı…
Sığdıramıyorum birçok şeyi. Her defasında kusuyor zihnim saçma sapan insanları. Ve şu hayatta en çok arkadaşım ise zamandır. Elbette bir hesabı var ama asla ikiyüzlü değil.
İnsanların dinliyorum. Her şeyleri anlatıyor suretleri…
Bazen kalbim delice gitmek istiyor korkuyorum her bir kelimemde boğulup kalmaktan. Zaman neyi biriktirecek bilmiyorum ama dünya elbette kalbimi zehir veriyor.
Kelimelerim hesapsızca tükeniyor, kime neyi yazıyorum bilmiyorum. Sadece her şey basit bir döngü içinde ben umarsızca yazıyorum. Neyin yetim kaldığı ise bir muamma, içimdeki ruhun kalbimi de zehirlemesi yaşam dediğimiz şey oluyor. Şimdi ben kazanmak mı yoksa kaybetmek için mi yaşıyorum bilmiyorum sadece günleri değiştirip duruyorum…
Hayatın içine ne kalıyor bilinmez. Umut hep bir facia… İnsanlar savaşmaktan öte gidemiyor hep bir bağrış, çağrış içindeler oysa ki savaşmak her zaman kötü değildir. Belki de dünya adaleti her savaşta kan döktüğü için insanlar da intikam ile savaşı dost biliyorlar.
Ve ilahi adalet dünya adaleti gibi değil o pek şaşmaz…
Hem fazla ego da zehirler sizi
Koca bir yıl bitti ve benden alırken bir yanda hayallerimi verdi. O yüzden büyümeye devam edeceğim.
Hayatta ağlayın, gülün, koşun hatta bağırın yani hayatı yaşayabildiğiniz kadar kalbiniz olarak yaşayın.
Unutmayın kalp yorgunluğu ölüme kadar geçmez…